Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14247
Karar No: 2013/17568
Karar Tarihi: ......2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/14247 Esas 2013/17568 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalılar lehine yapılan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasında mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalıların murisi korkutarak vasiyetname düzenlemeye zorladığı iddiası manevi ikrah olarak nitelendirildi. Yapılan deliller ve tanık anlatımları bu iddiayı doğruladı. Murisin tasarruf ehliyeti raporla da teyit edilmiş olsa da, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihle ölüm tarihi arasında yaklaşık bir yıl geçmesi ve murisin o sürede manevi ikrah altında bulunmaması nedeniyle dönme imkanı olduğu kabul edildi. Bu nedenle, davanın reddi gerekiyordu ancak mahkeme yanlış karar verdiği için karar bozuldu.
Kanun Maddeleri: İkrah kavramı; maddi ve manevi ikrah türleri; ikrahın ciddi olması; tehdidin yarattığı tehlikenin derhal gerçekleşecek nitelikte olması; tehdidin haksız ve hukuka aykırı olması; tehdit ile yapılan işlem arasında illiyet bağı bulunması. Bozma nedeni: Usul ve yasaya aykırı karar verilmesi. HUMK'nun 428. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2013/14247 E.  ,  2013/17568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
    .

    Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; manevi baskı altında yapılan vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
    İkrah (korkutma) kişinin irade serbestisin! ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür. Bir kimse o akdi yapmasını temin için maddi tazyik yapılmışsa, örneğin eli tutularak zorla sözleşmenin altı imzalatılmışsa bu halde maddi ikrah hali varsayılır. Öte yandan, bir kimsede korku yaratarak ona istenilen işlemi yaptırmayı amaçlayan tehdide de manevi ikrah denilir.
    Her iki ikrah türünde de ikrahın ciddi olması, ikrahın ağır bir tehlike teşkil etmesi, tehdidin yaratacağı tehlikenin derhal gerçekleşecek nitelikte olması, tehdidin bizzat akdin tarafına veya yakınlarına yapılması ve yapılan tehdidin haksız ve hukuka aykırı olması, tehdidin şahsa, namusa, cana, mala veya hürriyete yönelmiş bulunması ve nihayet tehdit ile yapılan işlem arasında illiyet bağı bulunması koşulu aranır.
    Olayımızda ikrah olarak öne sürülen, murisin kanser hastası olup, hastalığının son zamanlarında davalıların lehlerine vasiyetname düzenlemesi için baskı yaptıkları, vasiyetname düzenlemeye yanaşmadığı takdirde kendisine bakmayacaklarını, kapı dışarı edecekleri yönünde korkutup, murise zorlama ile davalılar lehine vasiyetname düzenlettirdikleri toplanan deliller, tanık anlatımlarında anlaşılmıştır. Murisi vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyetinin bulunduğu ... Kurumu raporundan anlaşılmış ise de; ancak, davaya konu vasiyetnamenin düzenlendiği tarih ile murisin ölüm tarihi arasında yaklaşık ... yıl gibi bir süre geçtiği gözönüne alındığında murisin bu süre için de tekrar kendi evine döndüğü manevi ikrah altında bulunmadığı sürede söz konusu vasiyetnameden dönme imkanı varken dönmemesi karşısında vasiyetnamenin ayakta bulunduğunun (favor testamenti ilkesi gereğince) kabulü gerekip davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    .
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi