
Esas No: 2021/8563
Karar No: 2022/3063
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8563 Esas 2022/3063 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkin asıl ve birleşen davalarda yapılan yargılama sonucu, asıl davanın görev yönünden, birleşen davanın esastan reddine karar vermiştir. Davacı tarafından açılan davaların incelenmesi sonucu, davacının 103 ada 33 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açmış olduğu davanın görev yönünden reddine, 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik açmış olduğu davanın ise subut bulmadığından reddine karar verilmiştir. Ancak, Mahkemece dava konusu yerden davacıya miras payı oranında yer verilmesi gerektiği halde davacının iddiasının reddedildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, Mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30. maddesi ve HUMK'un 428. ve 440/I maddeleri kullanılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVACI: ...
DAVA TÜRÜ : Tespite İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın görev yönünden, birleşen davanın esastan reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, asıl dava dilekçesinde ... İlçesi ... Köyü 103 ada 33, 35 ve 89 parsel sayılı taşınmazların, aynı Mahkemenin birleşen 2007/711 Esas sayılı dosyasında aynı yer 105 ada 1 parsel, 137 ada 12 parsel, 129 ada 353 ve 354 parsel sayılı taşınmazların Hazine vd. adına yapılan tespitlerine itiraz etmiş, aynı Mahkemenin birleşen 2007/712 Esas sayılı dosyasında da aynı yer 105 ada 5 parsel sayılı, 1.409,42 m² alanlı, bahçe vasıflı taşınmazın senetsizden kardeşi ... adına yapılan tespitine itiraz etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının 103 ada 33 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açmış olduğu davasının görev yönünden reddine, 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik açmış olduğu davasının subut bulmadığından reddi ile taşınmazın tespit gibi aynı vasıf ve mahiyette tespit maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmü temyiz etmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
1- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca, hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.
Buna göre, birleşen 2007/711 Esas sayılı davada, davacı tarafından 105 ada 1, 137 ada 12, 129 ada 353 ve 354 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerine itiraz edildiğine ve Mahkemenin kendisine devredilen tutanaklar hakkında sicil oluşturma zorunluluğu bulunduğuna göre, Mahkemece 105 ada 1, 137 ada 12, 129 ada 353 ve 354 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine itiraz istemlerine yönelik dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamııştır.
2- Davacı birleşen 2007/712 esas sayılı davada davacı, 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1967 yılından beri kendisinin zilyetliğinde bulunduğu, taşınmazın tamamı kendisine ait olduğu ve davalının herhangi bir hak ve kullanımı bulunmadığı halde kadastro çalışmaları sonucunda aynı zamanda kardeşi olan davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek tespite itiraz etmiş, bilahare taşınmazın muris babaları adına kaydedilmesi ve kendisine miras payı oranında yer verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 24.04.2013 tarihli keşifte dinlenen kişilerden; mahalli bilirkişi ...'ın dava konusu 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tarafların babası ...'a ait olduğunu duyduğunu, 1965-1970'li yıllarda davacıyı taşınmaza kavak dikerken gördüğünü beyan ettiği, yine aynı keşifte dinlenen tespit bilirkişisi Veli Bal'ın kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerin davacının babası ölü ...'a ait olduğunu söylediğini ancak yanlışlıkla davalı adına yazıldığını, gerçekte taşınmazın tarafların murisi ... tarafından bahçelik olarak kullanıldığını, o öldükten sonra çocuklarının bahçelik olarak kullanmaya devam ettiğini beyan ettiği, davalı tarafından da sözkonusu iddiaların aksi iddia ve ispat edilmediği anlaşıldığına göre, Mahkemece dava konusu yerden davacıya miras payı oranında yer verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine 30.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.