10. Hukuk Dairesi 2015/15017 E. , 2015/14865 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davacıya 01.02.2010 tarihi ile 21.05.2014 tarihleri arasında (21.05.2014 tarihi itibari ile kesilmek kaydıyla) malûliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 25. ve 26. maddesidir. Anılan madde; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25"inci maddeye göre malûl sayılması, b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurum"dan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır.
Ancak, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malûllük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Diğer taraftan da 5510 sayılı Yasa"nın 25’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “...Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60"ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.” Hükmü ile aylık bağlama engeli öngörülmüştür.
Malûliyet aylığı bağlanabilmesi için ilk defa sigortalı olarak çalıştığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızasının bulunmaması gerekir. Sigortalılık öncesi malûl sayılmasını gerektirmeyecek düzeyde hasta veya sakat iken bu hastalık veya sakatlığı ilerlemiş ve sigortalılık sonrası malûl sayılmayı gerektirecek dereceye ulaşmış ise sigortalıya malûliyet aylığı bağlanabilecektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 95. maddesinde malûliyet aylığı koşullarının tespitinde aldırılacak raporlar için izlenecek yol hükme bağlanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ... Kurulu"ndan rapor alınmalıdır. ... Kurulunca verilen kararların Kurumu bağlayacağı belirtilmiş ise de, eldeki davada ... Kurulu"ndan rapor aldırılıp aldırılmadığı ve davalı kurumu bağlayıcı nitelikte bir kararın varlığı yeterince araştırılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davaya konu olayda; mahkemece davalı kurumca 23.12.2010 tarihinde alınan kararda "davacı sigortalının 5510 sayılı Yasa"nın 25"inci maddesi kapsamında çalışma gücü kaybının en az %60"ını kaybettiği anlaşılmış ise de, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı işyerine maluliyeti gerektirecek düzeyde bu aruzası ile girdiğinden aynı maddenin malullük aylığından faydalanamayacağı" dikkate alınmış ise de, davacı hakkında gerek yargılama sürecinde, gerekse davalı Kuruma başvuru aşamasında alınan 18.11.2008 tarihli, 02.03.2010 tarihli rapor içerikleri dikkate alındığında, davacının maluliyetine esas kıldığı arızaların değişmeksizin "bipolar affektif bozukluk" olarak kayıtlı olduğu, diğer taraftan 5510 sayılı Yasa"nın 95"inci maddesinde kurumu bağlayıcı nitelikte ... Kurulunca alınmış herhangi bir kararın bulunup bulunmadığı hususunun araştırılmadığı, Adli Tıp Kanunu"nun 15"inci maddesi kapsamında bağlayıcı olan 26.06.2014 tarihli ... Kurulu raporunda ise, davacının arazlarının başlangıçtan beri değişme olmaksızın, çalışma gücü kaybının en az %60 oranına ulaşacak düzeyde olmadığı açıkça belirlenmiş olduğu, hususunun dikkate alınmaması isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş, davacı hakkında davalı Kurumca kurumu da bağlayacak şekilde 28.04.2011 tarihli cevabi yazı dışında ... kurulundan herhangi bir rapor veya kararın aldırılıp aldırılmadığı, hususunun araştırılması, kararın varlığının anlaşılması halinde şimdiki gibi karar verilmesi, yok ise davacı hakkında maluliyetin bağlayıcı şekilde ve en başından itibaren en az %60 oranına ulaşmaması nedeniyle davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.