3. Hukuk Dairesi 2013/15297 E. , 2013/17626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davalının taşınmazı kiracı olarak kullandığını, otomatik dönem tahakkuku, kaçak tahakkuk ve kaçak ek tahakkuku adı altında davalının toplam 4250 TL borcunun olduğunu, bu borcun tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, dava konusu yeri kiralayınca abone olmak için davalı idareye başvurduğunu, davalının önceki döneme ait borcun bulunduğu gerekçesi ile abone işlemini yapmadıklarını, ayrıca yapılan kontrolde, kaçak elektrik tutanağı tanzim ettiklerini, bu borçlardan sorumlu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden dava konusu yere ilişkin abone kaydının dava dışı ....kişiye ait olduğu ve davalının da taşınmazda kiracı olarak bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, davalı kiracının elektrik ve kaçak elektrik bedellerinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Borçlar Kanunumuzda, genel kural olarak kusura dayanan haksız fiil sorumluğu 41.maddede düzenlenmişse de gerek Borçlar Kanununda gerek Medeni Kanunda gerekse bazı özel kanunlarda kusur aranmayan sorumluluk (kusursuz sorumluluk, objektif sorumluluk) halleri de yer almaktadır.
Öte yandan, müteselsilen sorumluluğun bulunduğu durumda da davacı, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebilir (HGK.nun 24.03.2010 gün ve 2010/...-129-173; HGK.nun 05.05.2010 gün ve 2010/...-249-257 esas, karar sayılı ilamları).
Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, abone, abonelik kaydını iptal ettirmediği sürece gerek elektrik bedelinden, gerekse de kaçak elektrik bedelinden sorumludur.
.
Bunun yanı sıra, dava konusu borçlardan elektriği bizzat kullanan kişinin de sorumlu olacağı açıktır.
Somut olayda, davalı tarafından tutulan kaçak elektrik zapıtı 26.....2011 tarihlidir. Davalı taşınmazı ........2011 tarihinde kiralamış ve aynı tarihte bu iş yerinde faaliyetine başlamıştır. Bu itibarla, davalının taşınmazı fiilen kullandığı tarih itibariyle tutulan kaçak elektrik zaptı nedeni ile tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinden haksız fiil esaslarına göre sorumlu olacağı açıktır.
Ne var ki; davalıdan tahsili talep edilen normal elektrik bedelinin tahakkuk dönemi 26.....2010 ila 27.....2011 tarihleri arası olup, bu dönem davalının taşınmaz kiralayıp kullanmaya başladığı tarihten önceye aittir. Dolayısıyla da, bu tahakkuk dönemine ilişkin borçtan, abone olmayan davalı kiracının sorumlu tutulması yasaya aykırıdır.
Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, davacı tarafından davalı hakkında tutulan kaçak elektrik zaptında, davalının imzasının bulunmadığı dikkate alınıp, kaçak elektrik tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olup, zabıt mümzilerinin dinlenip, zaptın geçerliliğinin saptanmasından sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.