10. Hukuk Dairesi 2015/10306 E. , 2015/14881 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer"î müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7"nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Eldeki davada ise, mahkemece gerekçede davalı ... Başkanlığının fer"î müdahil olarak benimsenip, ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve aleyhine yargılama giderlerine karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinin b bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların ve davaya katılanların kimlikleri" ni kapsaması gerektiği yönündeki hükmü dikkate alınmayarak, davalı kurumun taraf sıfatı olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında kurum adının ve avukatının yer almaması, usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
3-Mahkemece davacının hizmet döküm cetvelinde yer almayan bildirimlerin tespitine karar verilmesi isabetli ise de, 1986 yılının ilk dönemindeki 60 günlük sürenin davacının hizmeti içinde olması karşısında davacının bu dönemin tespiti bakımından hukuki yararı olmadığının dikkate alınmaması isabetsizdir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : I-Karar başlığına davalı olarak "... Adına Av. ..." cümlesinin yazılmasına,
II-Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine,
“1-Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile, Davacının, davalı işyerinde; 1986/2 dönem 60 gün, 1986/3 dönem 45 gün olmak üzere toplam 105 gün asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığının TESPİTİNE, Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
2-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan 27,70 TL karar harcının davalı ..."den alınması ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 200,00 TL. Bilirkişi ücreti, 302,50 TL. posta tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere; toplam 502,50 TL. Yargılama giderinin kabul/red oranına göre 30,00 TL"sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekil ile temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince 1.500,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kısmen kabule göre; Kendisini avukatla temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince 1.500,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine"" cümlelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.