20. Hukuk Dairesi 2011/10494 E. , 2012/33 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi (Müstemir Yetkili)
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... Taraçam vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.11.2006 tarih 2006/11223 - 2006/14702 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 101 ada 403 parsel sayılı taşınmazın (C) ile gösterilen 6595,23 m2"lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına, (B) ile gösterilen 3574,54 m2"lik kısmının bağ vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölüm hakkında beyanlar hanesine “6931 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sanırları dışına çıkarılmıştır, Şerif Ali oğlu ..."ın kullanımındadır” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı ... Taraçam vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılan orman kadastrosu, 1976 ve 1984 yıllarında yapılan aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır
Dosyada mevcut bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 20.10.2009 tarihli bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, (C) ile gösterilen bölümünün ise yapılan orman kadastrosuna göre orman sınırları dışında bırakıldığı bildirilmiş ise de rapora ekli, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde haritaları, memleket haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek oluşturulan harita üzerinde gösterir krokiden çekişmeli 403 nolu parselin 1949 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı, daha sonra 1976 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması sırasında 3116 sayılı Yasa gereğince yapılan orman tahdidinin hatalı olduğu tespit edilerek Teknik İzahatnemenin 49. maddesi gereğince ölçü karnesindeki ölçü değerlerinin yanlış olduğunu tespitle araziye uyumlu olan hattı aplike ederek yeni bir orman kadastro sınırı belirlendiği ve 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu bir kısım yerin orman sınırları dışında bırakıldığı, bir kısım yerin ise 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut 3116 sayılı Yasa gereğince yapılan orman tahdidine ilişkin tahdit belgeleri ve tahdit haritası incelendiğinde 3116 tahdit tutanakları ile
tahdit haritasının birbiri ile uyum içinde olduğu, tahdit haritasının tutanaklar esas alınarak düzenlendiği; Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü gereğince burada bir düzeltme yapılamayacağı; çünkü sınırlandırma tutanakları ile orman kadastro haritasında bir farklılık bulunmadığı sabittir. Ayrıca, 1744 sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulama tutanakları incelendiğinde tahdit haritasının değiştirilmesi için hiçbir neden gösterilmediği, zeminde orman sınır noktalarının yerlerinin değiştirildiği anlaşılmak olup hiçbir neden gösterilmeksizin tahdit haritası ve tutanaklarının uygulanmasında değişiklik yapılamaz. Aplikasyon yeni bir kadastro işlemi olmayıp, o yerde daha önce yapılan orman kadastrosuna ait tutanaklar ile bu tutanaklarda tanımlanan ölçü değerleri, açı ve mesafeleri yazılı OSN’larının bulunup yeniden ihyası ile orman kadastro haritası ve tutanaklarının güncelleştirilmesi işlemidir. Aplikasyon işlemi ile orman sınırları daraltılamayacağından ya da genişletilemeyeceğinden ve çekişmeli taşınmazın (C) ile gösterilen kısmının 1949 yılında 3116 sayılı Yasa gereğince yapılan orman tahdidine göre tahdit içinde orman alanı olduğu, (B) ile gösterilen kısmının ise 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 16/01/2011 günü oybirliği ile karar verildi.