Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11177
Karar No: 2013/17713
Karar Tarihi: 11.12.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/11177 Esas 2013/17713 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/11177 E.  ,  2013/17713 K.

    "İçtihat Metni"

    ...
    TALEBİNDE BULUNAN: ...

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı-karşı davalı vekili.... bulunan 6 nolu taşınmazın 1/2 hissesinin ....1/2 hissesinin....dına kayıtlı iken, 05.11.1997 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile 190.000 .... karşılığında davacıya satıldığını, 90.000 ....nin... ödendiğini, karşılığında ....e ait olan 1/2 hissenin tapuda 19.11.1997 tarihinde davacı adına tescil edildiğini, 1/2 hisse bedeli olan 100.000... nin .... vekili olan.... ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ....davacı tarafından 8 taksit halinde 80.000 ....ödendiğini, bu sırada.... vefat ettiğini ve .... geri kalan 20.000 ....almak istemediği için 20.000 ....ödenemediğini, davacıya taşınmaz devrinin yapılmadığını, .... ödenen 80.000 .... da davacıya iade edilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın ..... adına tescilli 1/2 hissesine ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde davacı tarafından ödenen 80.000 DM nin davanın açıldığı tarihteki TL karşılığı olan 70.000,00 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesi talep ve dava edilmiş, karşı davanın reddi istenmiştir.
    Davalı ..., 05.11.1997 tarihli sözleşme gereği davacıdan almış olduğu 80.000... ....hesabına yatırdığını, ....ölmeden önce bu paraları bankadan aldığını, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    ....

    Davalı-karşı davacı ... vekili, davalıya yapılan tebligatların usulsüz ve satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak alacak talep edilemeyeceğini, davalıya ve mirasçılara ödeme yapıldığının belgelenemediğini belirterek davanın reddini istemiş, davacının muris .... vefat ettiği 07.11.1998 tarihinden itibaren davaya konu taşınmazı işgal ettiğini, davacının o günden itibaren faiziyle birlikte kira bedeli ödemek zorunda olduğunu, davalı ..."in muris....1/4 pay ile mirasçısı olduğunu.... ödenmek üzere tahsil ettiği paranın 1/4 ünün faizi ile birlikte davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Diğer davalılar ....yurtiçi ve yurtdışı adresleri yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamadığından, bu davalılara dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş ve yargılama yokluklarında yapılmıştır.
    Müdahale talebinde bulunan ..., davalıların akrabası olduğunu, davalıların hakkını korumak için davaya müdahalede bulunmak istediğini beyan etmiş, mahkemece yerinde görülmeyen müdahale talebi reddedilmiştir.
    Mahkemece, esas dava yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak davasının davalılar....yönünden kabulü ile 70.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, alacak davasının davalı ... yönünden reddine; Karşı dava yönünden süresinde açılmayan karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve müdahale talebi reddedilen ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, müdahale talebi reddedilen ..."in tüm temyiz itirazları, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda...., 347 ada, 30 parselde kain, ....Pasajında bulunan 6 nolu taşınmazın 1/2 hissesi .... 1/2 hissesi ....adına kayıtlı iken, 05.11.1997 tarihli .... Sözleşmesi ile 190.000 .... karşılığında davacıya satıldığı, 90.000 ..... peşin ödendiği, karşılığında ... ait olan 1/2 hissenin tapuda 19.11.1997 tarihinde davacı adına tescil edildiği, geriye kalan 100.000....Şubat/1998 tarihinden başlamak üzere 10 eşit taksitte .... ödeneceği ve 100.000 .... ödenmesinden sonra....adına kayıtlı 1/2 hissenin de davacı adına tescil edileceğinin kararlaştırıldığı, .... 07.11.1998 tarihinde öldüğü, bu nedenle tapuda davacı adına 1/2 payın tescil edilemediği dosya kapsamı ile sabittir.
    Taraflar arasında haricen düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından muris .... vekili .... 80.000... ödediğini beyan ettiği, ancak tapuda resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK.nun 706, BK.nun 213, .... 60. maddeleri). Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler.
    ....
    -3-





    Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında yarar vardır.
    Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır.
    Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
    Bilindiği gibi ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paramızın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür. Belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir.
    Bugüne kadar uygulanan kurallara göre geçersiz sözleşme gereğince alıcının akit tarihinde verdiği paranın aynı miktarda iadesine karar verilmesi, gerçek hayatta büyük sarsıntılara, tutarsızlıklara, adalete karşı var olması gereken güvenin sarsılmasına neden olmuş, kamu vicdanında haklı eleştiri konusu yapılmıştır.
    Şu durumda hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır.
    Yargılama sırasında düzenlenen 07.12.2010 tarihli Bilirkişi Raporu ve mahkemece hükme esas alınan 09.03.2011 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda hesaplama yapılırken denkleştirici adalet ilkesinin dikkate alınmadığı, ek rapor ile kök rapor arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece; davacı tarafça 8 taksit halinde ödenen toplam 80.000 .... satış bedelinin, ödeme tarihleri de dikkate alınarak enflasyon, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli, kök ve ek rapor arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde rapor alınarak belirlemesi ve bu miktara hükmedilmesi gerekirken, bu esaslar dikkate alınmadan çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

    ....








    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi