Esas No: 2021/19930
Karar No: 2022/6831
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/19930 Esas 2022/6831 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, firar suçu işlediği için verilen hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Ancak sanık denetim süresi içinde yeni bir suç işledi ve hüküm kesinleşti. İlk suç tarihinde, mahkumiyete tabi tutulacak olsaydı zamanaşımı süresi dolduğu anlaşıldı. Ancak ikinci suç tarihinde, sanık 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi tutulduğu ve bu süre zarfında zamanaşımı süresini kesen başka bir işlem yapılmadığı tespit edildi. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Kararda 765 sayılı TCK'nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 5 yıllık olağan, 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresi ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi de detaylı olarak açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık hakkında 31.01.2004-10.02.2004 tarihleri arasındaki firar suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında firar suçu ile ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 15.08.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 20.10.2007-06.04.2015 tarihleri arasında işlediği kasıtlı suçtan kurulan hükmün kesinleşmesi ve ihbarı üzerine hükmün açıklandığı, CMK’nin 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 5 yıllık olağan, 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, 31.01.2004-10.02.2004 olan suç tarihi itibarıyla 09.07.2019 tarihinde verilen hükümden önce 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımının gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden anılan maddeler gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE,
II) Sanık hakkında 03.04.2004-29.08.2007 tarihleri arasındaki firar suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında firar suçu ile ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 15.08.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 20.10.2007-06.04.2015 tarihleri arasında işlediği kasıtlı suçtan kurulan hükmün kesinleşmesi ve ihbarı üzerine hükmün açıklandığı, CMK’nin 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkındaki 15.10.2007 tarihli ilk mahkumiyet hükmünden sonra ikinci mahkumiyet hükmüne kadar zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığı, 15.10.2007 tarihinden karar tarihi olan 09.07.2019 tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 5271 CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.