3. Hukuk Dairesi 2013/15426 E. , 2013/17760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı tarafından kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek tutanak düzenlenip kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuku adları altında toplam 94.078,70 TL tahakkuk yapıldığını, kaçak elektrik kullanmadığını, talebin haksız olduğunu öne sürerek, davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 4.432,67 TL borçlu olduğunun, bu miktar dışında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “Süre ” başlıklı bölümünde;
“Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır.
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.
Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, ölçüler ve ayar şube müdürlüğü raporunda, sayacın iç mekanizmasına müdahale edildiği açıklanmış; bunun üzerine davalı kurum tarafından dava konusu 20.10.2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiştir. Bu tutanağa istinaden 01.06.2011 ile 17.08.2011 tarihleri arası süre için kaçak elektrik tahakkuku; 10.06.2010 ile 31.05.2011 arasındaki dönem için ise kaçak ek tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, elektrik mühendisi tarafından düzenlenen raporda, pamuk sulaması için gereken su miktarı için gereken sulama zamanı dikkate alınarak kaçak elektrik bedelinin 4.432,67 TL olduğu açıklanmış, kaçak ek tahakkuk bedeli hesaplanmamıştır. Mahkemece taşınmazda bulunan ürünün suluma dönemine ilişkin olarak ayrıca ziraat bilirkişisinden rapor alınmamış, elektrik mühendisi bilirkişilerin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin taşınmazda bulunan ürünün sulama dönemi ve su tüketim miktarı konusunda uzman olmadığı kuşkusuzdur. Uzman ziraat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de aralarında bulunduğu heyetten ürünün sulama dönemi, su tüketim miktarı ve bunun için gerekli elektrik enerji miktar ve bedelinin hesaplanması konusunda rapor alınması, davaya konu tahakkuk dönem ve türleri esas alınarak davalı tarafın talep edebileceği bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplatılması gerektiği kuşkusuzudur.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında ziraat ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuku miktarının hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.