Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/25334 Esas 2022/6543 Karar Sayılı İlamı

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık ...'nın 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddeleri gereğince 34.175,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı konulmasına dair ANTALYA 5. İcra Ceza Mahkemesinin 15/10/2020 tarihli ve 2020/203 Esas, 2020/605 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 29/06/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2021 tarihli ve KYB. 2021-89733 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1)Dosya kapsamına göre, sanığa dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyenin tebliği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre "Yeşilbahçe Mah. Çınarlı Cad. M. Ayanoğlu Sitesi A Blok Apt. No:42/2 Muratpaşa/Antalya" adresine yapılmış ise de; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer alan, ''(1) Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun'un 35. maddesinde yer alan, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (Değişik fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./9.mad.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. (Değişik fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./11. md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır..." şeklindeki düzenleme birlikte dikkate alındığında, öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebligatın çıkarılarak, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılıp, mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği, mernis adresinin olmadığının tespiti halinde ise buna ilişkin kaydın dosya arasına alınarak 35. maddeye göre daha önce usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılan eski adrese tebliğ işlemi yapılabileceği, daha önce usulü ile tebliğ yapılan bir adres de söz konusu değil ise bu defa ilanen tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerektiği halde, tebliğ yapılan söz konusu adrese daha önce usulüne uygun tebliğ yapıldığına dair de bir evrakın bulunmadığı cihetle, yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesinde,
2)5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6273 sayılı Kanun ile değişik 5/1. maddesi uyarınca, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilebileceği, dosya kapsamına göre ise çek hesap sahibi olan Alya Peyzaj Organizasyon Temizlik İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi yerine sanık hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli karar evrakının, sanığa daha önce bu adrese usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olmasına rağmen Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, anılan tebligatın 7201 sayılı Kanunda belirtilen usullere aykırı olduğu ve bu nedenle talebe konu ilamın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve bu haliyle kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 04.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.