Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/428
Karar No: 2013/6461
Karar Tarihi: 02.04.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/428 Esas 2013/6461 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, işveren şirketten tahsil edilemeyen prim ve gecikme zammı için gönderilen ödeme emrinin iptalini istemiştir. Mahkeme, kamu alacağının zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak, davacının zamanaşımı hakkı gözetilmediği için karar bozuldu. Davaya konu olan alacak, alt işveren-üst işveren müteselsil borçluluğu kapsamında yer almaktadır. Kanunen işveren tarafından yüklenen ödevlerden dolayı, aracı üçüncü kişi ile asıl işveren de sorumlu tutulmaktadır. Bu durumda, zamanaşımının işlemesi, durması yanında kesilmesinin de her bir borçlu yönünden ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir. Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca 506 sayılı Kanunun 87. maddesidir. Bu madde, müteselsil borçluluğu düzenlemektedir.
21. Hukuk Dairesi         2013/428 E.  ,  2013/6461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, kurum tarafından gönderilen 2000/4227 nolu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, hukuki nitelikçe; dava dışı işveren ... Madencilik Nak. Oto Emlak İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti’nin süresinde ödenmeyen 2000/9. ayına ait ödenmeyen prim ve gecikme zammının, işveren şirketin üst işvereni olduğundan bahisle davacı şirketten tahsili için, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi kapsamında, 11.12.2009 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, taşeron firma hakkında uygulanan fiili hacizler, tahsilâtlar, banka mevduat haczi, teminat gösterimi ve çeşitli af kanunlarından faydalanmak için yapılan başvurular nedeni ile zamanaşımının kesildiği, bu itibarla kamu alacağının zamanaşımına uğramadığıdan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca 506 sayılı Kanunun 87. maddesi olup, birlikte sorumluluk ilkesini getiren anılan madde hükmüne göre; bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl iş veren de sorumlu tutulmuştur . Bu bağlamda, müteselsil borçluluğun en belirgin özelliği; alacaklıya karşı borçlulardan her birinin; edimin tamamından sorumlu olması, başka bir ifade ile, alacaklının borçlulardan hepsini birden takip ya da dava edebileceği gibi bunların içinden dilediği birini veya birkaçını dava ya da takip edebilmesi ise de; bu özellik, müteselsil borçların nispi
    bağımsızlığını ortadan kaldırır nitelik taşımamaktadır. Müteselsil borçların nispi bağımsızlığı ilkesinin zamanaşımı yönünden sonuçları ise; müteselsil borçlulukta, zamanaşımının borçlulardan biri bakımından durmasının diğer borçlulara sirayet etmemesi; müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def"inden bunu ileri sürmemiş olanların yararlanmalarının mümkün bulunmamasıdır. Her ne kadar, Borçlar Kanununun 134/1. maddesi hükmü, zamanaşımının borçlulardan birine karşı kesilmesi halinde, bundan diğer borçluların etkileneceği esasını içermekte ise de, yukarıda açıklandığı üzere, müteselsil borçlulukta her bir borçlunun borcunun diğerlerinkinden belli ölçüde bağımsız olduğu, bu bağlamda, zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, her borçlunun borcu bakımından ayrı ayrı incelenmesi gereği gözetildiğinde, anılan hükmün, istisnai nitelikte bir hüküm olması itibariyle Hukuk Genel Kurulunun 07.03.1986 tarih. E 1984/10-250, K 1986/205 sayılı kararında da ifade edildiği gibi, sözü edilen kural sadece tam teselsül durumunda uygulanmalıdır.
    Davaya konu uyuşmazlık, 506 sayılı Kanunun 87. Maddesi kapsamında, altişveren-üst işveren olarak borçtan birlikte müteselsilen sorumlu tutulmalarında; müteselsil borçlulardan alt işverene karşı zamanaşımının kesilmesinin, diğer üst işverene sirayet edip etmeyeceğidir. Bu yönde, anılan maddede öngörülen birlikte sorumluluk ilkesinin, eksik teselsül esasına dayanması ve davaya konu alacağın tahsiline dayanarak alınan 6183 sayılı Kanunda, müteselsil borçlulardan birisi aleyhine takibe geçilmiş olmasının, diğer borçlular için zamanaşımının kesilmesine neden olacağına ilişkin bir düzenlemenin yer almaması karşısında; zamanaşımın işlemesi, durması yanında kesilmesinin de her bir borçlu yönünden ayrı ayrı ele alınması gerekir.
    2009/4227 takip sayılı dosya üzerinden düzenlenen ödeme emrine konu primlerin; 3917 sayılı Kanunla getirilen düzenlemenin geçerli olduğu dönem içerisinde kalan 2000/9. aya ilişkin olduğu ve ödeme emrinin 11.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği hususu gözetildiğinde, davacının zamanaşımı define değer verilerek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
    02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi