Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16390
Karar No: 2012/216

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16390 Esas 2012/216 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/16390 E.  ,  2012/216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davalı gerçek kişinin duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Kadastro sırasında Sarıkaya köyü 136 ada 2 parsel sayılı 10039,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli parselin bulunduğu yerde bir kilisenin mevcut olduğu, çekişmeli parsel ve çevresinin mütegayyip kişilerden kaldığı, tespitin iptali ve Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Mahkemece çekişmeli parsel ve çevresinin mütegayyip kişilerden Hazineye intikal ettiği, bir süre göçer tabir edilen kişiler tarafından kullanılmışsa da, daha sonra onlar tarafından da terk edildiğinin yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile saptandığı, bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların görgüye dayalı bilgi bulunmayıp başkalarından duyduklarına dayalı ifadelerinde, çekişmeli parselin bulunduğu yerin ülkeyi terk eden mütegayyip kişilerden kaldığını, bu yerleri bir ara göçer diye bilinen kişilerin kullandığını ancak, son 20 yıldır kullanılmadığını bildirmişler, bunun karşısında keşifte bilgisine başvurulan tutanak tanığı, taşınmazın davalının babasından kaldığını ve eklemeli olarak 50 yılın üzerinde zilyet edildiğini bildirmiştir. Keşif sonunda harita mühendisi bilirkişi raporunda çekişmeli parselin Hazineye ait tapu kayıtları kapsamında kalmadığını, 1967 yılında düzenlenen memleket haritasında beyaz renkli açık alanda kaldığını bildirmiş, arkeolog bilirkişi parsel üzerinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı bulunmadığı, ziraat uzmanı bilirkişi raporunda da, çekişmeli parselin eğiminin %10-15 olduğunu, üzerinde 35-40 yaşında 10 adet ceviz ağacı bulunduğu, toprak yapısından en az 40-50 yıl önce taşlardan temizlenip imar ihya edilerek, tarla niteliğiyle kullanılırken, son 10-15 yıldır işlemeli tarım yapılmadığı bildirilmiştir. Çekişmeli parselin komşularından aynı ada 4 sayılı parselin ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespiti itirazsız kesinleşmiş, aynı ada 3, 6, 8, 9, 10 ve 11 sayılı dava dışı parsellerin zamanaşımı zilyetliği nedeniyle gerçek kişiler adına yapılan tespiti davalı olmaları nedeniyle kesinleşmemiştir.
    Sözü edilen deliller karşısında, çekişmeli parselin mütegayyip kişilerden kaldığı yönünde yerel bilirkişilerin başkalarından duymalarına dayalı beyanları dışında delil bulunmayıp, tutanak bilirkişisi tanık ve ziraat uzmanı arkeolog ve harita mühendisi bilirkişi raporları yerel bilirkişi beyanlarını doğrular nitelikte değildir.
    Diğer taraftan çekişmeli parselin orman, mera ya da yaylak niteliğindeki yerlerden olup olmadığı da yöntemince araştırılmamıştır.
    -2-
    2011/16390-2012/216
    O halde, mahkemece, yöreye ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile yöreye ait sonraki tarihlerde çekilen hava fotoğrafları ve memleket haritaları, var ise mera nitelikli tapu kaydı ve vergi kaydı ile tahsis kararları ilgili yerlerden getirtilmeli, yöreyi bilen ve aynı köyden olmayan yeterince yaşlı yerel bilirkişilerin isimleri yöntemince saptanıp, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat uzmanı bilirkişi, bir harita mühendisi ve bir ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen memleket haritaları, amenajman planları ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ve hava fotoğraflarının n ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu harita ve fotoğrafların ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli parselin konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,
    Varsa mera nitelikli tapu ve vergi kayıtları ile Hazine adına idari yoldan oluşan tapu kayıtları yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla uygulanarak çekişmeli parselin bu kayıtların kapsamında kalıp kalmadığı, mera sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, parselin mera sayılan yerlerden olup olmadığı, imar ihya edilip edilmediği edildi ise tarihi ve ne şekilde edildiği, yapılan işlemlerin imar ihya olarak kabul edilip edilmeyeceği, imar - ihyanın ne zaman bittiği ve bu tarihten sonra kimin tarafından ne şekilde kullanıldığı, bu kullanım şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı belirlenip, bu yolda bilimsem veriler içeren rapor alınmalı; aynı hususlarda zilyetlik tanıkları da taşınmaz başında dinlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, (muris) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine, 17.01.2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi