20. Hukuk Dairesi 2011/8991 E. , 2012/221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 29.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca Duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle tayin olunan 10.11.2009 günü yapılan tebligat üzerine davacılar Hüseyin ve Ahmet Kocagöz ile karşı taraftan Hazine vekili Avukat Hatice Göktepe geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
KARAR
Davacı gerçek kişiler 09.01.2008 tarihli dilekçeleriyle, ... köyü 225 sayılı parselin, kadastro tespit tutanağının ikinci kadastro sayılması nedeniyle tapulama mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin Antalya Asliye Hukuk mahkemesinin 24.11.1981 gün ve 1980/476-543 sayılı kararının, tutanağı iptal edilen 225 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu yönünde Hazineyi bağlayan kesin hüküm olduğunu, bu taşınmazı atalarının 1950 yılında imar ihya ettiği ve o günden sonra eklemeli olarak tarım alanı niteliğiyle ve malik sıfatıyla zilyet ettiklerini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu ileri sürerek, adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Hazine, davanın reddine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; çekişmeli parselin tapulama harici bırakıldığı, ancak memleket haritasında orman olarak nitelendirildiği, asliye hukuk mahkemesinin sözü edilen kararının Orman Yönetimi için kesin hüküm oluşturmayacağı, orman sayılan yerlerin zilyetlikle edinilemeyeceği gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ikinci kadastro olduğu için hükmen tapulama dışı bırakılmış olan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1744 sayılı Yasaya göre 1975 yılında yapılıp 20.10.1975 tarihinde ilan edilerek 20.10.1976 tarihinde kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasının 2. madde uygulaması vardır.
-2-
2011/8991 - 2012/221
... köyünde 1976 yılında yapılıp 28.06.1976 ila 05.07.1976 tarihinde ilan edilen genel kadastroda ... mevkii 225 sayılı parsel 7000 m2 tarla niteliğiyle 1617 sayılı Yasanın 20. maddesi gereğince Hazine adına tespit edilmiş, Davacı ... tarafından, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle Hazine aleyhine açtığı davanın, çekişmeli taşınmazın 1965 yılı arazi kadastrosunda tapulama dışı bırakıldığı, bu bölgede orman rejmi dışına çıkarma işlemi tamamlandığında bu kez 1976 yılında yapılan kadastroda ikinci kez kadastorsunun yapıldığından söz edilerek, ikinci kadastro niteliğindeki 255 (aslında 225 kast edilmiştir) parselin tespit tutanağının iptaline ve mülkiyet ihtilafı konusunda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin tapulama mahkemesinin 06.05.1980 gün ve 1979/117-100 sayılı kararı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.05.1980 gün ve 1980/5679-5668 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleşmiştir.
Davacı Hazine tarafından davalı sıfatıyla ... aleyhine 30.06.1980 havale tarihli dilekçe ile açtığı davada, tapulama mahkemesindeki davaya kaldığı yerden devam edilmesi ve 225 sayılı parselin Hazine adına tescili istenmiş; mahkemece kesinleşmiş orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritaların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın 1945 yılı orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, halen ekili tarım alanı olduğu, üzerinde orman ağacı ve kalıntıları bulunmadığı, humus bulunmadığının belirlendiği, bu yerin özel mülkiyete konu edilebileceği, şartları varsa tapuya tescil edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.1981 gün ve 1980/476-543 sayılı bu kararı, Hazinenin temyiz üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 19.03.1982 gün ve 1982/3127-3204 sayılı kararı ile onandıktan sonra onama kararı, Hazineye 10.05.1982, davacıya 18.05.1982 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, karar düzeltme yolu kullanılmadığı için kesinleşmiştir.
Mahkemece sözü edilen kararların Hazine aleyhine kesin hüküm olsa da, bu karaların Orman Yönetimini bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, keşif ve bilirkişi raporları ile çekişmeli taşınmazın yörede yapılıp kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı, daha sonra yapılan orman kadastro işlemlerinde durumunun değişmediği, 1962 yılı memleket haritasında yeşil renkli çalılık olarak nitelendirilse de, eğiminin %1-2 olduğu bu haliyle orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olmadığı, en az 30 yıl önce imar ihyası tamamalanıp, tarım alanı olarak kullanıldığı belirlendiği gibi, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.1981 gün ve 1980/476-543 sayılı sözü edilen kararının, çekişmeli taşınmaz için davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği yönünde davalı Hazine aleyhine, davacı gerçek kişiler yararına kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişilere iadesine 17.01.2012 günü oybirliği ile karar verildi.