4. Hukuk Dairesi 2016/9487 E. , 2019/2611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Maliye Hazinesine izafeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Maden San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 13/06/2007 gününde verilen dilekçe ile maden ruhsat sahası dışından izinsiz malzeme alınması sebebiyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/04/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı hazine vekili Avukat... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Gerekçeli karar başlığında davacının Maliye Hazinesine izafeten ... yerine ... gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, maden ruhsat sahası dışında çıkartılan malzeme bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı şirket bünyesinde bulunan İR:1242 ruhsat sayılı mermer madeni sahasının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı heyetince 10/02/2002 tarihinde mahallinde yapılan tetkikinde, davalının ruhsat sahası sınırları dışında kalan alandan kaçak olarak 57.213 ton malzeme çıkartarak sattığının tespit edildiğini, davalı şirketçe söz konusu bedelin ödenmediğini belirterek oluşan hazine zararının davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davacının davasını dayandırdığı tespit raporunda dava konusu edilen 57.213 ton malzemenin taş ocağı malzemesi olduğunu belirttiğini, söz konusu sahanın özel mülkiyete tabi bir arazi olduğunu, buradaki taş, toprak, kum ve her türlü emvalin de özel mülkiyete ait olduğunu, Hazinenin faaliyet gösterilen bu arazide mülkiyet hakkı olmadığını,
üretilen taş ocağı malzemesinin maliki olmadığını, üretilen malzeme nedeniyle herhangi bir talepte bulunmasının yasal dayanağının bulunmadığını, bedelin çok yüksek hesaplandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak ruhsat sahası dışından malzeme çıkartılarak satıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 76. maddesinde ocak başı satış tutarının ne olduğu "ocak başı satış tutarı, ocaktan üretilen tüvenan cevherinin bedelidir" şeklinde ifade edilmiş olup, tüvenan cevheri ise ocaktan çıkarılan ve ancak üzerinde hiçbir cevher hazırlama işlemi yapılmamış olan ham madde halindeki cevhere verilen isimdir. Bu nedenle, davacı ancak madenin üzerinde hiçbir cevher hazırlama işlemi yapılmamış olan ham madde halindeki fiyatı üzerinden tazminat talep edebilir.
Davaya konu olayda; davalı şirket, işletme ruhsat sahası dışında kalan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerden malzeme alarak davacının zararına neden olmuştur. Davacının zararı ise alınan malzemenin yerindeki değeridir. Diğer bir anlatımla, davacıya ait yerdeki malzeme üzerinde satışa hazırlanması amacıyla hiçbir işlem yapılmadan önceki, taşınmaz üzerinde bulunduğu biçimiyle verilen yerindeki değeridir. Şu halde; alınan malzemenin çıkarılmamış haldeki yani ocak başı bedelinin, çıkarılma masrafları düşülerek belirlenmesi ve bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken açıklanan yönler gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretininin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.