Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13297
Karar No: 2012/236

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13297 Esas 2012/236 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/13297 E.  ,  2012/236 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı gerçek kişiler 04.12.2009 tarihli dilekçesiyle,... mahallesi 1251 ada 2 sayılı parselin tapuda kendi adlarına kayıtlı olduğu, orman ve Hazine ile ilgisi olmadığı halde, tapu kaydının beyanlar hanesine, yolsuz olarak tapuya tescil edildiği, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde şerh yazıldığını, yine İmar Yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı şeklideki şerh bulunduğu, yasaya aykırı olarak beyanlar hanesine yazılan bu şerhlerin silinmesi istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ile çekişmeli parselin kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu nedenle beyanlar hanesine bu yönde yazılan şerhlerin yasal dayanağının bulunduğu gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu kaydındaki 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, İmar Yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhin silinmesine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 24.03.1976 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması, 1987 yılında yapılıp, 04.06.1987 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
    Arsa niteliğiyle ve 2000 m2 yüzölçümüyle tapu da paylı olarak ... ve ...adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, 2981 sayılı Yasa hükümlerine göre 2334, 2335 ve 4289 sayılı parsellerin 2981 sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuş, yol olarak kadastro dışı bırakılan alanlar nedeniyle ... adına kayıt edilmiş, 12.01.1998 tarihinde ... adına kayıt edilmiş, 26.06.1998 tarihinde ½ şer pay ile ... ve ... adına kayıt edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, kesinleşmiş orman kadastrosu, maki tefrik haritası ve 6831 sayılı Yasanın 2. madde tutanakların ve haritalarının uygulamasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1957 yılında makiye ayrıldıkları, 1961 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldıkları, 1976 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları, 1345 parsel sayısı ile 1980 yılında Hazine adına tescil edildikleri, gerçek kişilerin itirazı üzerine kadastro mahkemesinin 11.6.1984 gün ve 1984/417-879 sayılı kararı ile bu tecilin ikinci kadastro sayılarak iptal edildiği, 1988 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli parsellerin tekrar Hazine adına tespit edilip, kadastro tesbitlerinin kesinleştiği belirlenip, Ağustos 2007 tarih ve 8 sayılı YARGITAY KARARLAR DERGİSİNDE yayınlanan, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.12.2006 gün ve 2006/14641-17945 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 5653 sayılı Yasa ile değişik 3116 sayılı Yasanın 1. maddesi hükmüne göre kurulan makiye ayırma komisyonunun, 6831 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yasal hiçbir
    dayanağının kalmadığı, yörede 1953, 1957 ve 1963 yıllarında yörede makiye ayırma çalışması yapan komisyonlar yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun kurulmadığı gibi, yasa ve yönetmelik hükümlerine de aykırı çalıştıkları, bu nedenle yaptıkları makiye ayırma işlemlerine değer verilemeyeceği, yasa ve yönetmelik hükümlerine uyulmadan yapılan çalışma sonunda makiye ayrılan yerlerin tevzii işlemlerinin de yapılmadığı, makiye ayrılan yerlerde özel yasaları gereği oluşturulan tapu kayıtları dışındaki kayıtlar ile zilyetliğe değer verilmeyeceği, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulun 30.04.2010 günlü kararında, 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro (tahdit) sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konunun, bu içtihadı birleştirmenin kapsamı dışında olduğunun, aynı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Yasa ile değişik 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığının, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığının, 27/01/2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 6831 sayılı Orman Yasasına eklenen ek 10. madde hükmünün maki tespit komisyonlarınca 5653 sayılı Yasa uyarınca maki olarak tespit edilen yerlere de uygulanması gerektiğinin ve bunun sonucu olarak bu yerlerin tespit tarihinden itibaren imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılmasına olanak bulunmadığın kabul edildiği, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı aksine, 3194 sayılı İmar Yasasının 4. maddesindeki "... diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır" hükmü ile 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik geçici 2. maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 sayılı kararı ve H.G.K."nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 sayılı kararı ile kabul edilen "... kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri olmadığı, başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararların yok hükmünde, buna dayanan tescilinde, M.Y."nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın değişik 2. ve 2/B madde uygulaması sonucu orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için 2924 sayılı Yasa gereği Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığının) emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) tahsis edilmiş sayılacağından 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerler olması nedeniyle aynı Yasanın 18. maddesi hükmü karşısında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olamayacağı, bu nedenle, 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden ifrazen oluşturulan çekişmeli parselin beyanlar hanesindeki şerhlerin yasal olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 17/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi