3. Hukuk Dairesi 2013/15353 E. , 2013/17928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
.
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarımsal sulama abonesi olan davalının, fatura borçlarını ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasında akdedilen abone sözleşmesinin .... maddesi gereğince dava konusu uyuşmazlıkların giderilmesinde ... icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek; davalının yetki itirazın iptaline, borca itirazının kısmen iptaliyle 51.196,51 TL asıl alacak, 29.164,... TL faiz, ....453,28 TL kdv olmak üzere toplam 86.813,94 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek sözleşme faizi, faizin kdv"si ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin Kızıltepe"de ikamet ettiğini, tarımsal sulama tesisinin Kızıltepe"de kurulu bulunduğunu, bu nedenle takibin başlatıldığı ... İcra Dairesi"nin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin davacı kuruma borcu bulunduğunu ancak borcun icra takibinde talep edilen miktar kadar olmadığını, borca işletilen faizin fahiş olduğunu, müvekkilinin gerçek tüketiminin ortaya çıkarılması için taşınmaz üzerinde uzman bilirkişilerce keşif yapılarak tüketilebilecek ortalama enerji miktarının tespit edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiş ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tarımsal sulama abonesinin fatura borcunu ödememesi üzerine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
.
Dosya kapsamından; davacının, davalı abone aleyhine ....01.2009 günü, 79.607,59 TL asıl alacak, 29.164,... TL gecikme cezası, ....249,54 TL k.d.v olmak üzere toplam 114.021,28 TL bedelli ilamsız icra takibi başlattığı, borçlunun, takibin Kızıltepe İcra Dairesi"nde başlatılması gerektiği gerekçesiyle yetki itirazında bulunduğu, borca ilişkin olarak da, fazla talepte bulunulduğunu iddia ettiği, itirazla takibin durduğu, alacaklı vekilinin eldeki itirazın iptali davasını açtığı, mahkemece, hukukçu bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin raporunda; dava dosyası içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin bütünlüğü içinde değerlendirilmesi sonucu davacının talep edebileceği alacak miktarının hesaplanmasının maddi temelinin bulunmadığını, icra takibinin maddi temelden mahrum olduğunu rapor ettiği, mahkemece, davacı taraftan belgelerin dosyaya ibrazının istendiği, davacı tarafın bilirkişi incelemesi sırasında dosyada bulunan belgeler dışında başkaca belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; davanın çözümü için kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü elektrikle ilgili teknik bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmekte olup hükme esas alınan rapor hukukçu bilirkişi tarafından hazırlandığından, bilirkişinin kanunun aradığı uzmanlığı taşımadığı açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece; elektrik konusunda uzman bilirkişiden; uygulamayı ve somut olayı tam olarak yansıtan ve hesaplama içeren, ... denetimine elverişli rapor alınarak; hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken; konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor esas alınarak, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.