Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15355
Karar No: 2013/17938
Karar Tarihi: 16.12.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15355 Esas 2013/17938 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/15355 E.  ,  2013/17938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı diş hekiminin, müvekkilinin ortodonti tedavisine 2007 yılında başladığını, 3 yıl süren tedavinin ardından müvekkilinin dişlerindeki sorunun giderilmediğini, buna rağmen davalının 15.12.2010 günü müvekkilinden tedavi ücreti adı altında 4.050,00 TL tahsil ettiğini, 11.03.2011 tarihli ihtarnameyle davalıdan, haksız olarak tahsil ettiği bu ücreti iade etmesini istediklerini, davalının ihtara rağmen parayı iade etmediğini belirterek; ihtar masrafı ile tedavi ücreti toplamı olan 4.182,32 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı diş hekiminden istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacının tedavisine 2007 yılında başladığını, davacının askere gitmesi nedeniyle 2008 yılında tedaviye bir süre ara verildiğini, davacının dişlerinin yapısı nedeniyle tedavinin 3 yıl sürdüğünü, müvekkilinin tüm tedavi sürecinde mesleğinin kendisine yüklediği özen ve ihtimamı gösterdiğini, davacının müvekkilinin uyguladığı tedaviden memnun kalarak iadesi istenen ücreti ödediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek, 4.050,00 TL tedavi ücretinin 23.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı diş hekiminden istirdatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarafların açıklamaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan "sözlü" sözleşme gereğince, davalı diş hekiminin, dişe tel takmak suretiyle davacının dişlerinin düzeltilmesi işini yüklendiği sonucuna varılmaktadır.
    ...


    -2-




    Taraflar arasındaki bu akdi ilişki, TBK"nın 470 (BK. m. 355) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda davacı iş-eser sahibi; davalı ise yüklenicidir.
    Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla ödevlidir.
    Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin, sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.
    Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir.
    Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır.
    Buna göre yüklenici diş hekimi hastası olan davacının zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirmişse; somut durumun gerektirdiği tedbirleri noksansız biçimde almışsa, uygun tedaviyi belirleyip uygulamışsa, uygulanan tedavide nadirde olsa görülebilecek olumsuz sonuçlara dair davacıyı aydınlatıp uyarmış ve davacının bu hususta rızasını almışsa, eserini iş sahibi davacının ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayarak teslim etmişse ücrete hak kazanır.
    Somut olayda mahkemece, bilirkişi .....ndan alınan 14.06.2012 tarihli raporda; davacının ortodonti tedavisinin 3 yıl sürdüğü, 2010 yılında davacıdan alınan ağız içi ve dışı fotoğraflarından davacının tedavi başındaki şikayetlerinin giderildiği, dişlerinin arasındaki boşlukların kapandığı, tedavinin olumlu yönde ilerlediği, davalının, ortodonti uzmanı olmamasına rağmen davacının ağzına hatalı tıbbi bir müdahale yapmadığı ifade edilmiştir.
    Davacı vekilinin itirazı üzerine .... hazırlanan raporda ise; davalının, davacıya kamuflaj ortodontik tedavi uyguladığı, davalının uyguladığı tedavinin avantajlarını ve dezavantajlarını hastaya anlatıp, aydınlatarak onayını almak kaydıyla ortodontik tedavi yapabileceği, taraflar arasında sözlü veya yazılı bir anlaşma varsa hekimin hastaya zarar vermediği, böyle bir anlaşma olmadan tedavi yapılmış ise davacının davasının haklı olduğu ifade edilmiştir.
    .....

    Mahkemece, taraflar arasında bilirkişi raporunda sözü edilen sözlü veya yazılı bir anlaşmanın bulunmadığı gerekçesiyle, davalı diş hekiminin davacıdan tahsil ettiği tedavi ücretini iade etmesine karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece, uzman bilirkişiye tedavi süreci, öncesi ve sonrasına dair tüm belgelerin incelettirilmesi, davalı diş hekiminin davacı iş sahibinin uygulanan işlemden zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirip getirmediği; somut durumun gerektirdiği tedbirleri noksansız biçimde alıp almadığı, uygun tedaviyi belirleyip belirlemediği, davacının beklediği amaca uygun olarak işi teslim edip etmediği, davacıya taahhüt edilen sonucun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında uygulamayı ve somut olayı tam olarak yansıtan, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak; hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    ....




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi