Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/29178
Karar No: 2015/10460
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/29178 Esas 2015/10460 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/29178 E.  ,  2015/10460 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 21.04.2010 tarihli “inşaat sıva ve alçı işleri sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyle, davalının yapımına devam ettiği inşaat halindeki binada bulunan onaltı dairenin alçı sıvalarının, mutfak, antre, salon bölümlerinin asma tavanlarının, kartonpiyerlerinin ve aydınlatma göbeklerinin, banyo ve tuvalet tavanlarına karolam yapımları ile tüm binanın kaba sıvasının, merdiven başları, kapıcı dairesi ve sığınağın ince sıvasının müvekkilince yapılması konusunda anlaştıklarını, anlaşma gereğince müvekkilinin 26.04.2010 tarihinde inşaata başladığını, ayrıca sözleşmede belirlenen işler dışında da tüm binanın dış cephe mantolama, boya ve sıvası ile çatı katının kaba sıvasının yapılması konusunda da anlaşma sağlandığını, davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının işin geç yapıldığı bahanesiyle işi sona erdirdiğini, bunun üzerine . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/350 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını ve alınan bilirkişi raporunda yapılan işlerin değerinin belirlendiğini, davalı tarafça dava tarihine kadar sadece 22.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, bakiye alacağın ise ödenmediğini ileri sürerek, 52.250,00 TL tutarındaki alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasından bir süre sonra, davacının sözleşmeye konu malzemeleri alamayacağını bildirerek, yapım işi boyunca müvekkilinin yanında sigortalı işçi olarak çalışmayı teklif ettiğini, bunun üzerine davacının sigortalı olarak çalıştırılmaya başlandığını ve işin yapımında kullanılan tüm malzemelerin müvekkilince satın alındığını, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanmadığını, davacının müvekkili işverene ait işyerinde 4857 sayılı İş Kanunu"na tabi işçi olarak asgari ücretle çalıştığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 22.000,00 TL"lik ödemenin ise, müvekkili tarafından davacıya verilen borç olduğunu, davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını, aksine müvekkilinin verdiği 22.000,00 TL"lik borç para sebebiyle davacı işçiden alacaklı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu, davacının davalıya ait işyerinde sigortalı işçi olarak gösterilmesinin eser sözleşmesinin değiştirilerek iş sözleşmesine dönüşmesini sağlamayacağı, davacının toplam alacağının 74.250,00 TL olduğu, 22.000,00 TL"nin davalı tarafça ödendiğinden bakiye alacağın 52.250,00 TL kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir.
    4857 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır.
    İş sözleşmesini diğer iş görme sözleşmeleri olan eser ve vekalet sözleşmelerinden ayırt edici en önemli kıstas bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağlılığı vardır.
    Gerçek anlamda hukuki bağımlılık, işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki davranışlarına ilişkin talimatlara uyma yükümlülüğünü üstlenmesi ile doğar. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirmektedir. İşçinin, işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda işveren ile işçi arasında hiyerarşik bir bağ vardır. İş sözleşmesine dayandığı için hukuki, işçiyi kişisel olarak işverene bağladığı için kişisel bağımlılık sözkonusudur.
    Eser sözleşmesinde işi yapmayı üstlenen, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile sözleşmesi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir.
    Somut uyuşmazlıkta, dava, Asliye Hukuk Mahkemesine açılmıştır.. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının davalıya ait işyerinde sigortalı işçi olarak çalıştığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği İş Mahkemesince yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmiştir.
    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasındaki ilişki, eser sözleşmesine dayanmaktadır. Salt, davacının 08.05.2010-01.06.2010 ve 02.06.2010-27.08.2010 tarihleri arasında, davalıya ait işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna işçi olarak çalışmasının bildirilmesi ve sigorta primlerinin yatırılmış olması, dosya kapsamındaki delillerle sabit olan eser sözleşmesi ilişkisini iş sözleşmesi ilişkisine çevirmez. Esasen bu husus da mahkemenin kabulündedir. Anılan sebeple, mahkemece, karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi