20. Hukuk Dairesi 2011/11883 E. , 2012/300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine, Orman Yönetimi, ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.11.2010 gün 10746-13834 sayılı bozma kararı özetle; "Kadastro sırasında...köyü 586’dan 621 parsele kadar toplam 36 adet taşınmaz, 25.12.1959 tarih 15 sayılı tapu kaydı ile davacıların muris ...adına tesbit edilmiş, davalı olmaları nedeniyle malik haneleri boş bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmişlerdir. Davacı ..., 23.12.1981 tarihinde, 25.12.1959 tarih 15 nolu tapu kaydına dayanarak, asliye hukuk mahkemesinin 1972/238 E.-1977/1 K. sayılı meni müdahale dosyasının kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle ve kal iddiasıyla dava açmıştır. Davalı ve davacı konumundaki ... ise; ...köyü ... mevkiinde murisi ... tarafından üzerinde ev bulunan yerin kendilerine ait olduğu gerekçesiyle davacının dayandığı tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Müdahil davacı ... Yönetimi ise, taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kaldığı savıyla, orman niteliği ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin davasının kabulüne ve dava konusu parsellerin tespitteki gibi, veraset ilamı gereğince ... mirasçıları adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı ... vekili ile müdahil Orman Yönetiminin temyiz istemi sonucunda 20. Hukuk Dairesi"nin 26/02/2001 gün 2001/1192-1678 E.K sayılı kararı ile “Her ne kadar uzman orman bilirkişiler çekişmeli taşınmazların tespit tarihinden önce yapılan ve 1969 yılında kesinleşen tahdit dışında kaldığını bildirilmişse de tahdit hattı ile irtibatlı kroki düzenlememişlerdir. Bu haliyle, taşınmazların tahdit hattına göre konumlarını denetleme olanağı yoktur.Davacıların tutunduğu ve çekişmeli parsellerin tespitine esas alınan 25.12.1959 tarih ve 15 nolu tapu kaydının ilk geldisi Eylül 1950 tarih 29 ve 30 nolu tapu kayıtları olup, muris ... tasarrufunda iken 4785 sayılı Yasa hükümlerine göre Haziran 1951 tarih 9 sıra nolu kayıtla 921 hektar 1816 m2’lik bölümü kamulaştırılmış, bedeli tamamen hak sahibine ödenerek ferağ işlemi sonucu 11.06.1951 tarih 9 numarada Hazine adına tescil edilmiştir. Dayanılan 1959 tarih 15 nolu tapu kaydı arazi niteliğinde ve 163500 m2 yüzölçümündedir. Yapılan keşif ve uygulamalarda yerel teknik bilirkişilerin beyan ve raporlarında tapu kaydının çekişmeli parsellere uyduğu bildirilmiştir. Ne var ki; dayanılan ifraz tapusunun diğer bölümü 4785 sayılı Yasa hükmüne göre kamulaştırılmak suretiyle Hazine adına tescil edilmiş olduğundan, ifraz haritası ve kamulaştırma evrakı getirtilip yerine uygulanmaması da doğru değildir.
-2-
2011/11883-2012/300
Bu nedenle, öncelikle kesinleşmiş tahdit haritası ve dayanak tapu kayıtlarının kamulaştırmaya bağlı ifraz haritası yerinden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı taktirde, orman mühendisleri ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, tahdit haritası çekişmeli taşınmazlara uygulanmalı, tahdit haritasında ve çalışma tutanaklarında numaraları yazılı bulunan orman tahdit sınır noktaları arazi üzerinde bulunmalı, tahdit hattına göre taşınmazların konumunu duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren tahdit hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmelidir. Bundan ayrı; dayanılan tapu kaydı ve müfrez Hazine tapusuna ait ifraz haritası ayrıca taşınmazların bulunduğu yere ve çevresine uygulanmalı, tapuların hudutları yerel bilirkişilere ayrıntılı biçimde sorularak irdelenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri çevre parsel kayıt uygulamasıyla da denetlenmeli, ifraz krokisi ile tapu kayıtlarının miktar olarak kapsamı saptanmalı, keşfi izlemeye olanak veren toplu kroki düzenlettirilmelidir. Dayanılan 1959 tarih 15 nolu tapu kaydının dört hududu orman okumaktadır. Bu durumda tapu kaydı miktarı ile geçerlidir. Tahdidin kesinleşme tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıl da geçmediğinden parseller toplamı ile tapu miktarı arasında varsa kayıt fazlasının zilyetlikle kazanılma olanağı yoktur. Kayıt miktar fazlasının ormandan açıldığının kabulü gerekir.
...’ın Tereke Mümessili olan davacı ... dava dilekçesinde kal isteğinde de bulunmuştur. Bilindiği gibi bu tür davalar yenilik doğurucu nitelikte olduğundan, 3402 Sayılı Yasanın 25/son maddesine göre kadastro mahkemesinin görevsiz olduğunun düşünülmemesi doğru değildir. Kaldı ki; taşınmazların tamamı tespitten önce davalı olduğundan malik hanesi açıktır. 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi ilkesine göre, hakim resen taraf delilleriyle bağlı kalmadan gerçek hak sahiplerini arayıp adına tescille yükümlüdür. Bu nedenle, karşılık davacı olan Orman Yönetimi ve ...’un davaları hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı gerçek kişinin davasının kabulüne karar verilmişse de, dairece bozulan mahkeme kararının başlığında Hazinenin taraf olarak gösterilmemesi ve Hazine hakkında lehe veya aleyhe bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır."şeklindedir. Mahkemece 08.11.2010 günlü 2. Bozma kararına uyulduktan sonra davacı/karşı davalı ... ile davalı/karşı davacı ..."un davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, ...ı köyü 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620 ve 621 parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, yargılama sırasında 1985/56 E - 2000/11 sayılı kararın Hazineye tebliğ edilmediği anlaşıldığından, karar davalı Hazineye tebliğ edilmiş ve Hazine, Orman Yönetimi, ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce seri bazda yapılan ve 19.11.1969 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra yargılama sırasında 12.04.1990 tarihinde yapılıp, eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Taşınmazlar her iki uygulamada da tahdit sınırları dışında kalmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu, çekişmeli taşınmazların tespitine de esas alınan Aralık 1959 tarih 15 numaralı tapu kaydının geldisi olan Temmuz 1945 tarih 3 numaralı, asliye hukuk mahkemesinin 1945/232-110 sayılı tescil kararı ile oluşan tapu kaydının (sınırları Uzunlar Yokuşu, F ...- ... Köprüsü, Teke taşı - ... Deresi - ... tarlası) taşınmazlara uyduğu, cinsi orman ve arazi olan kaydın 921 Hektar 1816 m2 sinin kamulaştırılarak bedelinin kayıt maliki ..."a ödendiği, tedavüllerden sonra oluşan Aralık 1959 tarih 15 numaralı tapu kaydının ise dört sınırının orman olması nedeniyle çekişmeli taşınmazlara uyup uymadığının belli olmadığı ve taşınmazların orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
-3-
2011/11883-2012/300
1) İncelenen dosya kapsamında kararın dayandığı gerekçeye göre Orman Yönetiminin, orman alanlarının yüzölçümlerinin ve yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Her ne kadar, bozma kararında da işaret edilen ifraz ve kamulaştırma krokilerinin uygulaması yapılamamışsa da, tespite esas alınan ifrazdan arta kalan tapunun geldisi olan ve davacılar miras bırakanları lehine devletleştirilen tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğunu kabul edip (fen bilirkişi raporunda mavi renkle işaretlenen sınırlar) bunların ortasında kalan ve gittisi durumunda olan tapu kaydının uymadığını kabul etmek doğru değildir. Fen bilirkişi tarafından üzerinde 20 yaşlarında kızılçam, ahlat meşe ve topraktaki humus yapısı ile eylemli orman özelliği arzeden 587/A,616/C ve E, 603,604,605,606,607,608,609,619,620,621 parsellerin yüzölçümü düşüldüğünde kalan tarım alanı niteliğindeki bölümün 126.572 m2, tapu kaydı miktarının ise 163.500 m2 olduğu gözönüne alındığında miktar fazlası bölüm bulunmadığı da anlaşılmaktadır. 126.572 m2 yüzölçümündeki bu bölümler 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosunda 91 numaralı iç parsel olarak orman kadastro sınırları dışında bırakıldığına, eski tarihli memleket haritasında açık renkli bölümde yeraldığına ve tarım arazisi niteliği taşıdığına, taşınmazlara uyan geçerli bir tapu kaydı da bulunduğuna göre artık orman sayılan veya orman içi açıklık konumunda bir yer olduğundan sözedilemez.
O halde; mahkemece, eylemli orman niteliğindeki 587/A, 616/C ve E, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 619, 620 ve 621 numaralı parseller ayrılarak şimdi olduğu gibi orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmelidir.
3) Bu parseller dışında kalan 586, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 617, 618, 587/B ve 616/B numaralı çekişmeli taşınmazların ise tespit tutanaklarının malik hanesinin boş olduğu gözönünde bulundurularak, 1950"li yıllardan beri davalıların zilyedliğinde bulunduğu haber verildiğine göre, yeniden yapılacak keşifte, davalıların bu yerleri tapu kaydı maliki ve mirasçılarından ne şekilde iktisap ettiği, somut olaylara dayanılarak sorulup saptanmalı, 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddesi koşullarının davalılar yararına oluşup oluşmadığı belirlenmeli, davalılar tapusunun taşınmazlara uymadığı gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra taraflardan elde edilecek ve 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesine göre resen de toplanabilecek delillere göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentde açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) 2.numaralı bentde açıklanan nedenlerle, 587/A, 616/C ve E, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 619, 620 ve 621 numaralı parseller yönünden davalı ve davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının REDDİ ile bu parsellere yönelik hükmün ONANMASINA,
3) 3 numaralı bentde açıklanan nedenlerle, 586, 588, 589, 590, 591,592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 617, 618, 587/B, 616/D numaralı parseller yönünden gerçek kişilerin ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüne ve bu parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine ve gerçek kişilere iadesine 17.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.