Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11962
Karar No: 2012/375
Karar Tarihi: 19.01.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/11962 Esas 2012/375 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/11962 E.  ,  2012/375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Yörede 2001 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli ... köyü 115 ada 148 parsel sayılı 37658.79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik ve kagir bina niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir. Hazine taşınmazın 1954 yılında yapılan zeytincilik parseli haritası kapsamında kaldığı, zeytincilik parselasyon mazbatası incelendiğinde taşınmazın içerisinde % 60 delice zeytin, % 15 pırnal meşesi, % 15 ardıç, % 5 akçakesme, % 4 sakızlık, % 1 kocayemiş bulunduğunun anlaşıldığı, 1958- 1960 yıllarında çekilen hava fotoğraflarında delicelik, makilik olarak göründüğü, delice zeytinlerin doğal olarak yetişen orman ağaçları olduğu, 1983 yılında 2896 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle ıslah edilmiş bulunan zeytinlik sahaların orman tanımından çıkarıldığını, yasadan açıkça anlaşılacağı üzere bu tarihten önceki yabani zeytinliklerin yasal olarak orman olduğu, öncesi orman olan ve zeytincilik sahası olarak orman sınırları dışında bırakılan yabani zeytinliklerin usulüne uygun tahsisi yapılmadıkça orman niteliğini yitirmelerinin söz konusu olamayacağı, taşınmazın 191- 192 numaralı zeytincilik parselleri içinde dağıtım dışı bırakılan alanda kaldığı, dağıtım dışında bırakılan zeytincilik parselleri içindeki zeytin ağaçlarının aşılanmasının yasa anlamında imar- ihya sayılmayacağı ve bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı; iddiası ile davalı adına yapılan tespitin tamamen iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davacı ... ise bu parselin batı kısmında bulunan eski duvar ile havacılar kooperatifine ait yer arasında kalan takriben 5000 m2"lik denize doğru açılan üçgen şeklinde bir bölümün kendisine ait ve halen zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek bu bölümün tespiti ile adına tescilini istemiş, dava dosyaları birleştirilmiştir.
    Mahkemece, her iki davacının davasının da reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve Hazinenin temyizi üzerine 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur. 04/ 05/ 2010 tarih, 2010/ 3249- 5808 sayılı bozma ilamında davacı ...’ın temyiz itirazları reddedildikten sonra Hazinenin temyiz itirazları yönünden “ mahkemece üç kez çekişmeli taşınmaz başında keşif yapılmış, ilk keşif sonucunda rapor düzenleyen tarım uzmanı ... “ yöre için hazırlanan zeytincilik parselasyon haritasının uygulanmasında taşınmazın (a+b+c+d+e ) harfleri ile gösterilen 28100.95 m2’lik bölümünün 192 numaralı zeytincilik parseli; (f) harfi ile gösterilen 1886.24 m2’lik bölümünün 191 numaralı zeytincilik parseli kapsamında kaldığı; (g) harfi ile gösterilen 6493.30 m2’lik bölümünün ise zeytincilik parselasyonu dışında kaldığı, toprak yapısı bakımından killi- kumlu- taşlı olduğu, (d) harfli kısmı haricinde taşlılık oranının yüksek olup (d) kısmında bu oran % 10 civarında, diğer bölümlerinde ise % 50"ye ulaşır durumda bulunduğu, taşınmazın güneyden kuzeye artan eğimli olup % 5 oranında devam ederken (d) kısmının kuzeyindeki kagir ev ve barakadan başlamak üzere kuzeye doğru artarak % 10’a ulaştığı, ayrıca (a+ b+ c+f)
    bölümlerinde batıdan doğuya doğru artan % 15- 20 oranında ikinci bir eğim daha bulunduğu, (d) kısmı üzerinde 55 adedi 20; 46 adedi 8- 10; 13 adedi ise 1-2 aşı yaşlarında 114 adet zeytin ağacının yer aldığı, evvelce % 35 fundalık, % 65 yabani zeytinlik iken 1954 yılında zeytincilik parselasyon sahasına alındığı, fundalıklar temizlenerek yabani zeytinlerin bakımı, budama ve aşılama işlemlerinin yapılarak zeytinlik haline getirildiği, (a+ b+ c+ e+ g+ f) bölümlerinde ise 8- 10 aşı yaşlı toplam 168 adet zeytin ağacı ile yer yer delice zeytinlerin mevcut olduğu, ( b + c ) bölümlerinin deniz kenarına yakın bölümlerinde de 17 adet 30- 40 yaşlı kızılçam ağacı bulunduğu, parselin (d) bölümündeki zeytin ağaçlarının dip temizliği ve teknik bakımının yapılmış, gelişmişlik durumu iyi durumda olduğu, bu bölümdeki ağaçların aşı yaşları ile tespit tarihi olan 2001 yılı karşılaştırıldığında imar- ihyasına 17 yıl öncesinde başladığı ve halen de devam ettiği, henüz tamamlanmadığının anlaşıldığı, kalan bölümlerdeki zeytin ağaçlarının ise % 50"ye varan taşlılık nedeniyle yeterli gelişimi gösteremediği ve buralarda yer yer deliceler de mevcut olduğu, bu bölümlerde imar- ihyanın tespit tarihinden 5- 7 yıl önce başladığının anlaşıldığı”nı açıklamıştır. Yine aynı kişiden alınan ek raporda ise “ Eğer taşınmaz üzerindeki deliceler göz aşısı ile aşılanmışlarsa önceki raporumda açıkladığım hususlar aynen geçerlidir. Ancak aşılama kalem aşısı ile yapılmışsa parselin ( a, b, c, e, f ve g ) bölümlerindeki açıklamalar aynen geçerli olmakla birlikte (d) bölümünün kullanım durumu yeniden değerlendirilmelidir. Bu bölümdeki ağaçların anaç bakım süresi olan 4- 5 yılın aşı yaşlarına ilavesi ile 55 adet ağacın aşı yaşının 24- 25, 46 adet ağacın aşı yaşının ise 12- 15 olarak değiştirilmesi gereklidir. “ şeklinde görüş bildirilmesi üzerine bu hususun açıklığa kavuşturulması için 2. keşif yapılarak 3 kişilik tarım bilirkişi kurulundan rapor alınmış, bu raporda taşınmazın tamamının imar- ihyası tamamlanmış verimli zeytinlik olduğunun açıklanması üzerine de 3. keşif yapılıp yine 3 kişilik kurulu aracılığıyla inceleme yapılmıştır. Bu son rapor da ilk raporu doğrular nitelikte ve imar- ihyanın tam olarak bulunmadığı yolundadır. Dosya arasında bulunan 16/ 03/ 2004 tarihli fen bilirkişi krokisinde taşınmazın zeytincilik parselleri kapsamında kalan ve kalmayan bölümleri ile davacı gerçek kişinin hak iddiasında bulunduğu bölümler gösterilmiştir. Buna göre ilk ve son tarım bilirkişi raporlarında (d) harfi ile tanımlanan ve imar- ihyasının tamamlanmış olma ihtimali belirtilen taşınmaz bölümünün 192 numaralı hiç kimseye tahsisi yapılmayan zeytincilik parseli kapsamında kaldığı gözlenmektedir. Bir bölümü ise yine hiç kimseye tahsisi yapılmayan 191 numaralı zeytincilik parseli dahilindedir. Zeytincilik parselasyonu dışında kaldığı bildirilen (g) harfli 6493.30 m2’lik bölümün ise ilk ve son tarım bilirkişi raporlarına göre imar- ihyasının tamamlanmamıştır.
    Tüm bu raporların birlikte yapılan değerlendirmesi ve dosya kapsamından çekişmeli parselin bir bölümünün 26/ 01/ 1939 tarih ve 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Yasa gereğince parselajı yapılıp 191- 192 numaralı zeytincilik parseli olarak belirlenen yerlerin kapsamında kaldığı, bu yerlerin hiç kimseye tahsisinin yapılmadığı, bir bölümünün ise zeytincilik parselasyonu dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Orman kadastro tutanaklarının incelenmesinde, yörede zeytincilik parsellerinin bulunduğundan bahisle “3573 Sayılı Zeytinciliği Teşvik ve Islah Yasası uyarınca ormandan tefrik edilmiş orman sayılmayan zeytinlikler olduğuna, bu sahalar içinde kalan mülk ve topraklar hakkında komisyonumuzca bilahare verilecek kararlar ile mülkiyet ihtilafı mahkemeye intikal etmiş yerler hakkında mahkemesince verilecek kararlar saklı kalmak kaydıyla" denilerek bir bölüm yerler bu şekilde şartlı olarak orman sınırları dışında bırakılmıştır. 1970, 1974, 1984, 1986 ve 2004 tarihli orman kadastro yönetmeliklerinin tümünde “3573 Sayılı Yasa ile bu Yasayı değiştiren 6777 Sayılı Yasaya göre Devlet Ormanlarından tefrik edilmiş, zeytinlik, sakızlık ve harnupluk sahalar için tevzi işlemleri yapılmamış ise Devlet Ormanı olarak sınırlandırılır.” Yine 6831 Sayılı Yasanın 05/11/2003 gün ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 7.maddesinde evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların orman kadastrosunun orman kadastro komisyonunca yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/02/2008 gün ve 2008/20-157 Esas- 2008/194 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere delicelik ve yabani zeytinlerin aslı orman ağacı olup, ancak 3573 Sayılı “ Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa “ hükümlerine göre yetkili
    makamlarca karar verilmesi ya da verilen bu karar uyarınca tapu kaydı oluşturulması durumunda o yer orman sayılmaz. Yasa gereği zeytincilik parseli olarak belirlenip tahsis edilmeyen yerin aşılanmak suretiyle iktisabı mümkün değildir. Hatta 3573 Sayılı Yasanın 4086/2. md ile değişik 3. maddesinin 3 fıkrasındaki; “Beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapuları devredilir. Bu yolla verilen taşınmazlar hiç bir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamaz. Bu taşınmazlar; miras dahil hiç bir şekilde bölünemez, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemez. Aksi takdirde Hazinece geri alınır. Bu hususlarda taşınmaz siciline gerekli şerh verilir.
    Bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleri yapılmamış olursa verilen izin Bakanlıkça resen iptal edilir." hükmü gereğince Zeytincilik Yasası gereğince bir yerin tapusu oluşturulmuş olsa dahi şartları yerine getirilmediği takdirde tapunun iptali olasıdır. Çekişmeli taşınmazın imar ihyasının tamamlanmadığı, diğer bölümlerine kıyasla emek sarf edildiği izlenimi veren (d) harfli bölümün de hiç kimseye tahsisi yapılmayan 192 numaralı zeytincilik parseli kapsamında kaldığı açıktır.
    Bu tür bir yerin orman sınırları dışında bırakılması davalıya bir hak sağlamaz. Aslı orman olup herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılan taşınmazın 05/11/2003 gün ve 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince her zaman orman sınırları içine alınması ya da Hazine tarafından orman olarak tahsis edilmesi her zaman olasıdır. Değinilen yönler göz önünde bulundurularak Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ...’ın davasının reddine, Hazinenin davasının kabulü ile Kıyıkışlacık köyü 115 ada 148 parselin tespitinin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1985 yılında orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulamaları birlikte yapılmış 06/10/1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 19.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi