Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12045
Karar No: 2012/379

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/12045 Esas 2012/379 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/12045 E.  ,  2012/379 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında Karacalar köyü 106 ada 119 parsel sayılı 2321.35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle zeytin bahçesi niteliğinde davalı adına tespit edilmiştir. Hazine çekişmeli parselin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek tespitin iptali ve Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davalı yararına toprak kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki;
    Bir yerin zilyetlikle kazanılabilmesinin ön koşulu o yerin zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olması, dolayısıyla orman sayılan yerlerden olmamasıdır. Mahkemece orman bilirkişi dinlenmişse de yörede evvelce yapılıp kesinleştiği bildirilen orman kadastrosuna ait tutanaklar ve orman kadastro haritası dosya arasına getirtilmediği gibi bilirkişi raporu da denetlemeye elverişli değildir. Bilirkişi tarafından düzenlenen krokide orman sınır noktaları görülemediğinden araştırmanın yeterliliği konusunda duraksama oluşmaktadır. Mahkeme tarafından, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri dinlenerek bilgilerine başvurulmadığı gibi dosya arasında bulunan DSİ yazısında “Söz konusu parseller 4373 sayılı Taşkın Yasası ve 7269 sayılı Afet Yasası kapsamında bulunan Karaçay deresi ve Karacalar Deresi taşkın sahası içinde bulunmaktadır. Bu parsellerden 106 ada 123, 75, 73, 122, 71, 70, 69, 68, 67, 75, 76, 77, 80, 102, 78, 124, 104, 103, 108, 109, 102, 101, 100, 121, 98, 97, 132, 61, 96, 85, 84, 83, 81, 86 parseller ile 113 ada 1 parsel, 108 ada 2, 3, 4 parseller, 109 ada 4, 5 parseller, 112 ada 1, 2, 3 parsellerin dere yatağına mücavir ve taşkına maruz kaldığı tespit edilmiştir. Diğer parsellerin tespit çalışmaları devam etmektedir. “ denilmektedir. Mahkeme tarafından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak ne gibi bir işlem yapıldığı yeniden sorulmamış, jeolog bilirkişiden rapor alınmamıştır. Dosya arasında bulunan tarım bilirkişi raporu taşınmazın imar edilmediği izlenimi uyandırmaktadır. Bu nedenle, mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan
    tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile çekişmeli yeri geniş çevresi ile birlikte gösterir pafta örneğinin dosyaya getirtilmesi, bundan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru ile jeolog bilirkişiden oluşturulacak 4 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosu ve aynı yasanın 2/B maddesinin uygulanması hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisi ile jeoloji mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, önceki bayiiler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi
    gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi