3. Hukuk Dairesi 2013/19145 E. , 2013/18109 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ..... Ve ..... ile davalı ... aralarındaki tazminat davasına dair ... ....Asliye ... Mahkemesinden verilen ........2012 günlü ve 2011/529 E.-2012/593 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 03.06.2013 günlü ve 2013/6004 E.-2013/9112 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; gecekondu önleme bölgesi içerisinde kalan, 1246, 1247, 1248, 1249, 1253, 1254, 1255, 1256, 1257 imar adalarına isabet eden 130 dönümlük arsanın ....000,00 TL bedel karşılığında ....06.1997 tarihli ..... Belediye meclisi kararı ile davacı kooperatife arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin müvekkilince taksitler halinde ödenmesine rağmen, arsa tahsislerinin ... Valiliği İl İdare Kurulu kararı ile iptal edildiğini, arsanın devrinin talep edilmesinin imkânsız hale geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkiline tahsis edilmiş olan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden şimdilik 50.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı Belediye Başkanlığından tahsis kararları ve davacı tarafça yapılan ödeme belgeleri getirtilmiş, ayrıca devir işlemlerinin yapılıp yapılmadığı sorulmuş verilen cevapta, taşınmazların bulunduğu bölgenin 6831 sayılı Yasanın .../b maddesi gereği devir edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle devir işlemi yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkemece; davacıya tahsis edilmiş olan arsa için ödenen ....000,00 TL"nin dava tarihindeki çeşitli ekonomik etkenlerin ortalaması esas alınmak suretiyle ulaştığı alım gücünü belirleyen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine; Dairemizin, 03.06.2013 gün ve 2013/6004 E.-2013/9112 K.sayılı ilamı ile “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ve davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı ile davalı Belediyenin halefi olduğu ........... Belediyesi arasındaki tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Dava ve temyiz dilekçesinden, davacının taşınmazı halen elinde bulundurduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, tapulu taşınmazın mülkiyetinin geçirilmesini amaçlayan sözleşme resmi biçimde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşme çözülürken mahkemece, davalının aldığı satış bedelinin iadesine karar verilmesi sırasında davacının da elinde bulundurduğu taşınmazın davalıya aynı anda ve zamanda iade edilmesi gerekir.
Öyle ise mahkemece; davacının dava ve temyiz dilekçelerinde taşınmazı halen kullandığını belirtmesi karşısında, bu durum araştırılarak taşınmazın davacının elinde olması durumunda bu taşınmazın davalı tarafa iade edilmesi (birlikte aynı anda ifa edilmesi) şartıyla, ödenen satış bedelinin davacıya iade edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise; davacı satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talebinde bulunup bulunamayacağı değerlendirilmeden alacağın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla, yeniden yapılan incelemede;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava konusu taşınmazların mülkiyetinin, davalı belediye adına değil, Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık çözümlenirken; davalı belediyenin, başkasına ait tapulu taşınmazları davacıya satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu gözetilmeli; davacının, taşınmazın bedeline karşılık ödediği paranın, denkleştirici ... ilkesine göre, ifanın imkansız hale geldiği (Hazinenin, belediyenin devir talebinin reddettiği) tarihteki ulaştığı bedeli talep edebileceği dikkate alınmalı; ifanın imkansız hale geldiği tarih saptanarak, bu tarih itibariyle alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması gerekmektedir.
Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, Dairemizce; mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven 03.06.2013 tarihli ilamda belirtilen gerekçelerle bozulduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.