16. Hukuk Dairesi 2014/15204 E. , 2014/15913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARADENİZ EREĞLİ 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2011/899-2013/1065
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar İ.. D.. ve H.. D.. .... Köyü çalışma alanında bulunan ve tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemi ile ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı İ.. D.."un davasının reddine, davacı H.. D.."un davasının kabulüne, 04.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 48,98 m2 yüzölçümündeki bölümün 152 ada 185 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek davacı H.. D.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı İ.. D.. ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı İ.. D.."un davası yönünden yol niteliği ile tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescil edilen 152 ada 186 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu iddiasını ispat edemediği gibi anılan yolun davacının babası ile davacı Halil tarafından anlaşma suretiyle yol olarak tespit dışı bırakıldığı, davacı H.. D.."un davası yönünden ise çekişmeli olan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına tescilli olan 152 ada 185 parselle bir bütün olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımlarının bir bütün olduğu, davacılar açısından ayrı ayrı beyanda bulunmayıp anlatımlarının genel olarak tek olduğu, davacı Halil"in dahi dava dilekçesinde davacı İsmail"in dava ettiği alanda yarı hakkı olduğunu bildirip 1/ 2 hissenin adına tescil edilen taşınmaza eklenmesini talep ettiği hususları birlikte gözetildiğinde davacı gerçek kişilerin davalarının birisinin redde, diğerinin ise kabulüne karar verilmesinin gerekçesi açık ve anlaşılabilir değildir. Öte yandan taraflar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak yol olarak tespit dışı bırakıldığı bildirilen taşınmazın tesciline yönelik dava açmalarına rağmen mahkemece taşınmazın niteliği ve taraflar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan inceleme dahi yetersizdir. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yeniden yerel bilirkişi ve uzman fen bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalı, davacılara hak iddia ettikleri taşınmaz bölüm ya da bölümleri göstertilerek fen bilirkişi krokisine işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, yol olup olmadığı, değilse kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilecek sınırlar uzman fen bilirkişi krokisine işaretlettirilmeli, bozma gerekçesi gözetilerek gerektiğinde önceki keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar ihtilafın aydınlanması için yeniden dinlenilerek davacıların iddiaları açısından ayrı ayrı beyanlarına başvurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve tarafların tüm taleplerini karşılar, toplanan delilleri değerlendirir, delillerin ret ve üstün tutma nedenlerini bildirir, açık ve anlaşılır gerekçe gösterilerek bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı İ.. D.. ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.