3. Hukuk Dairesi 2013/14330 E. , 2013/18121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... VS.
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar dilekçelerinde; miras bırakanları .... sağlığında, ..... düzenlediği 10.06.2008 tarihli vasiyetnamesi ile taşınmazlarını davalıya vasiyet ettiğini; vasiyetçinin, vasiyetname düzenlediği tarihte 83 yaşında olup, akli melekelerinin yerinde olmadığını; diğer mirasçıları mirastan mahrum etmesini gerektiren hiçbir sebebin bulunmadığını ileri sürerek; re"sen nazara alınacak sebeplerde gözetilerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; "...somut olayda her ne kadar.... Kurulunun 12.09.2012 tarihli raporunda, murisin, vasiyetnamenin düzenlendiği 10.06.2008 tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu bildirilmiş ise de; özellikle vasiyetname tanıkları ... ve ..."ın beyanları dikkate alındığında, muris ...., oğlu olan davalı ..."ya vekaletname vermek iradesi ile notere gittiği; ancak, burada sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlediği, bu durumun esaslı bir hata olduğu, TMK"nun 557.maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun yanılma sonucunda yapılması halinde bu ölüme bağlı tasarrufun iptalinin istenebileceği, dosya kapsamında toplanan bütün deliller dikkate alındığında, murisin, maliki olduğu taşınmazların neredeyse tamamını vasiyetname ile davalıya bıraktığı, murisin bakımını davacılardan ... ve ailesinin üstlendiği, murisin, davalı haricindeki diğer mirasçılarını mirastan mahrum bırakmasını gerektirir hiç bir durumun mevcut olmadığı, bu hususlar dikkate alındığında, murisin, sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlendiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle" davanın kabulü ile, .... düzenlenen 10.06.2008 tarih ve 1221 yevmiye numaralı .... ait düzenleme şeklinde vasiyatneminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
....
Davada; vasiyetçinin vasiyetname düzenlerken tasarruf ehliyetinin bulunmadığı ve diğer mirasçıları mirastan mahrum etmek sebeplerinin de bulunmadığı iddiasına dayanılarak; vasiyetnamenin iptali istenilmiştir.
Murisin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, mahkemece; dosya tümü ile....gönderilmiş ve rapor aldırılmıştır. Raporda; "...Akit tarihinde fiil ehliyetini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi akıl hastalığı, zeka geriliği veya demans denilen bunama hali içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı gibi kişide mevcut sistemik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, bu duruma göre .... vasiyetname düzenlendiği 10.06.2008 tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu oybirliği ile mütalaa olunur" denilmektedir. Bu duruma göre, davacıların, vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiaları alınan raporla çürütülmüş bulunmaktadır.
Yargılama sırasında dinlenen tanıkların "Akıl sağlığında herhangi bir problem yoktu" beyanları yanında, davalı ..."nın bir gün gelerek, "Devlet tarafından araziler için verilen teşvik parasını babası yaşlı olduğu için kendisinin alması için babası .... vekalet vereceğini söylemesi üzerine notere gittik" beyanlarının; vasiyetnamenin, hem vasiyetçi hem de tanıklar tarafından "okunduğu" belirtilerek imzalandığı gözetildiğinde, bir geçerliliği bulunmamaktadır. Resmi belgenin aksi, ancak resmi bir belge ile ispat edilebilir. Bu nedenle, mahkemenin; vasiyetçinin, sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlenmiştir, gerekçesinde isabet görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, bir davada; iddia edilen maddi vakıaları ve olguları açıklamak tarafların, hukuki nitelendirme yapmak, uygulanacak kanun maddelerini arayıp bulmak ve uygulamak ise hakime ait bir görevdir.
Davacılar dilekçelerinde, vasiyetname düzenlenmesinde "diğer mirasçıların mirastan mahrum edilmesine bir sebep bulunmadığını" belirterek, aslında tenkis istemini de dile getirmişlerdir. Vasiyetnamenin iptali istemi reddedildiği takdirde, tenkis talebinin de incelenmesi gerektiğinin düşürülmemesi de doğru görülmemiştir.
Kabul şekline göre de; murisin, davacılar dışında başkaca mirasçıları bulunduğu gözetilmeli, vasiyetnamenin tümden iptali yerine davacıların hisseleri dikkate alınarak kısmen iptaline karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....