3. Hukuk Dairesi 2013/14457 E. , 2013/18123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ziynet eşyası alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde; davalı ile, ... ....Aile Mahkemesinin 2011/566 Esas – 2011/900 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, evlenirken düğünde takılan takıların davalı ve ailesi tarafından kendisinden alındığını; davalının, bileziklerden yarısını yurt dışında bulunan amcasından aldığı borç için gönderdiğini, bir kısmının da bozdurulup araba alındığını; ayrıca, müşterek çocuk dünyaya geldiğinde iki tarafın da ailesi tarafından hediyelik altın alındığını, bu altınları da araba alırken bozdurduğunu; bu nedenle, sözü edilen altınların aynen iadesine, olmadığında bedelinin (50.000 TL"nin) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların düğününde davacı tarafın iddia ettiği gibi, ... adet ... burması bilezik, ... adet takı seti (gerdanlık, bileklik,küpe), ... adet tek taş yüzük, ... adet alyans, ... adet küpe, 110-130 adet arası çeyrek altın, ... adet müşterek çocuk için altın takılmadığını; düğünde ziynet eşyası olarak, ... adet ... burması bilezik (25"er gr.) ... adet takı seti ve ... adet çeyrek altın takıldığını; davacının onayı ile bozdurulup aile birliğinin ortak giderlerine harcandığını; ayrıca, (toplam 8000 TL civarında altın bozdurulup) davacının ısrarcı olduğu arabanın (8000 TL de müvekkilinin anneannesinden borç alınmak suretiyle) alındığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; "Dosya içerisinde bulunan tanık beyanları, taraf beyanları, davalının kabulü gibi hususlar dikkate alınarak, hüküm kısmında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Başlangıçta davacıya hüküm kısmında belirtilen şekilde düğünde ziynet eşyasının hediye olarak alındığı, davalının da kabulündedir. Davacı, dava dilekçesinde 110 tane çeyrek altından bahsederek, hem bunları talep etmiş, hem de düğünde hediye olarak takılan 110 tane çeyrek altın kullanılarak alındığını iddia ettiği bilezikleri talep etmiştir. Tarafların hüküm kısmı dışında kalan ziynet eşyalarının bir kısmı ile yeni ev kurarken davacının da onayı ile eşya aldıkları, diğer geri kalan kısmı ile de davacının ısrar ve onayı ile araba aldıkları anlaşılmıştır.
Bu şekilde belirttiğimiz bu altınların kocaya verilmesinde davacının rızasının olduğu kabul edilmiştir, gerekçesiyle" davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, Türk Medeni Kanunu"nun ....maddesi hükmü uyarınca; "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür." Gerek doktrinde, gerek ... İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve iadesi gerekir.
Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı kocası tarafından bozdurulduğunu ve bir kısmı ile amcasına olan borcunu ödediğini bir kısmı ile de araba aldığını ileri sürmüş; davalı eş ise; sözü edilen altınların davacının onayı ile bozdurulup aile birliğinin giderlerine harcandığını, bir kısmının da (8000 TL"lik kısmı) araba alımında harcandığını savunmuştur. Davalı, bu beyanıyla; davacının, bir kısım altınların bozdurulduğu iddiasını kabul etmiştir. Ancak, bu ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup geri verilmemek kaydı ile harcandığı savunmasını ise kanıtlamış değildir. Bu nedenle, davalı bu ziynetleri de iade ve tazminle yükümlüdür.
Mahkemece; tarafların hüküm kısmı dışında kalan ziynet eşyalarının bir kısmı ile yeni ev kurarken davacınında onayı ile eşya aldıkları, diğer geri kalan kısmı ile de davacının ısrar ve onayı ile araba aldıkları anlaşılmıştır denilerek, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bir kısım ziynet eşyası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.