MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - davalı Hazine vekili ile davacı - davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Gürsu köyü 215 ada 91 parsel sayılı 483.13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi niteliğiyle Hazine adına , 259 ada 12 parsel sayılı 224,89 m2 yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... kendisine ait 215 ada 92 parselin yüzölçümünün eksik yazıldığını bu parselden kesinti yapılmak suretiyle bir kısım yerinin 215 ada 91 parsel olarak Hazine adına tespit edildiğini bu kısmın uzun yıllardır zilyetliğinde olduğunu bildirerek dava açmıştır. Davacı Hazine ise birleştirilen 2006/316 esas sayılı dava dosyasıyla 259 ada 12 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait olan 20.2. 2001 tarih 15 sıra da kayıtlı tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davaların ayrı ayrı reddine, 215 ada 91 parselin tespit gibi Hazine adına, 259 ada 12 parselin tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 215 ada 92 parsele yönelik açılmış bir dava bulunmadığından kadastro tutanağının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine, yapılan yargılama giderlerinin her iki dosya yönünden davacı üzerinde bırakılmasına, ancak; 732,50,- TL keşif masrafını Hazine yatırmış olduğundan 366,25,- TL’sinin davacı ...’dan tahsili ile Hazineye verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı- davalı Hazine vekili ile davacı – davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itirazdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 11.9.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 259 ada 12 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, davacı Hazine tarafından ... Köyünde 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin tescilinin istendiği ve talep sonucunda tahdit dosyasında mevcut orman sayılmayan alanların da 2/B maddesi kapsamında değerlendirilerek zuhulen zabit kaydının ... köyü için 20.2.2001 tarih 15 sırada kayıtlı tapu kaydı ile Hazine adına 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilmek sureti ile tescilinin yapıldığı , iş bu zabıt kaydının 2/B maddesi ile ilgisinin bulunmadığı taşınmazların orman sınırları dışında ziraat alanı olarak bırakılan kısımda kaldığı ve Hazinenin dayandığı tapu kaydının yolsuz olarak oluştuğu; çekişmeli 215 ada 91 parsel sayılı taşınmazın ise uzman orman
bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu ve içinde 20-50 yaşlı karacam ağaçlarını bulunduğu; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, AnaYasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağından bu tür yerler zilyetlikle kazanılamayacağından ve davacı gerçek kişi tarafından çekişmeli 215 ada 91 parsele yönelik açılan dava mahkemece red edilmiş olduğundan 6099 sayılı Yasanın 16., 17. ve 36/A maddelerinin uygulanma olanağı bulunmadığından yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişiye yükletilmesine 30/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.