Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5505
Karar No: 2022/2527
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5505 Esas 2022/2527 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir taşınmazın kullanımı ile ilgili olarak açılan davada, yerel bilirkişi dinlenmemesi ve yetersiz araştırma yapılarak hüküm verilmesi nedeniyle dava dosyasını yeniden incelenmek üzere bozdu. Yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın kullanım hakkının kimden geldiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, kullanım kadastrosu tarihi itibarı ile de fiili kullanıcının ne sıfatla kim ya da kimler olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan daire ve dükkanların kim tarafından yaptırıldığı, kira gelirlerinin kim tarafından alındığı, mirasçılara arasında satış işlemi olup olmadığı husuları sorularak ayrıntılı bilgi alınması gerektiği belirtildi. Kararda, bozma nedeniyle hükmün HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulduğu, karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği ve harç alınmaması gerektiği de belirtildi. (6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi)
8. Hukuk Dairesi         2021/5505 E.  ,  2022/2527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmesi üzerine, davanın değeri itibariyle duruşma isteminin reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "mahkemece verilen kararda dava konusu taşınmazın miras bırakandan intikal etmediği, davacılardan ... tarafından satın alındığı kabul edildiği halde, hüküm fıkrasında açıklanan gerekçeye aykırı olarak taşınmazın 1/4 payının 01.01.1989 tarihinden beri miras payları oranında ... mirasçıları olan ..., ..., ..., ... ve ...'un fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmesinin isabetsiz olmasına” değinilmiş, hüküm sair yönlerden ise incelenmemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davanın kabulüne, çekişmeli 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptaline, taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmaz ve taşınmaz üzerindeki bir adet iki katlı ve bir adet dört katlı binanın 01.01.1989 tarihinden beri eşit hisselerle ..., ... ve ...'in fiili kullanımında olduğunun şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın muristen intikal etmediği, taşınmazın davacı ... tarafından harici satış sözleşmesi ile satın alınarak parça parça diğer davacılar ve dahili davalıya kısmen satıldığı, dava konusu taşınmazın alımı sırasında murisin davacılara katkıda bulunduğu veya taşınmazın kendisi tarafından satın alındığı yönünde hiçbir delil bulunmadığı ve tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın davacıların fiili kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacılar ..., ..., ... ve ... çekişmeli 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazda babaları ... lehine şerh verildiğini; ancak taşınmaz üzerinde babalarının zilyetliğinin olmadığını, taşınmazlarının murisle ilgisinin bulunmadığını belirterek bu kaydın iptal edilerek eşit hisseler oranında adlarına şerh verilmesi talebiyle dava açmış olup, son bozma ilamından önce davacı ... taşınmazın babasından geldiğini ve taşınmazı tarafların babası olan ve yargılama sırasında vefat eden muris ...’nin satın aldığını, taşınmaz üzerindeki binalarıda murisin yaptırdığını ve binalardaki daire ve dükkanlara ilişkin kira gelirlerinin muris tarafından alındığını belirterek davasından feragat etmiştir. Davalı ... ise taşınmazı murislerinin vefat edene kadar kullandığını, davacıların kullanımının murislerinin vefatıından sonra başladığını belirterek davanın reddini istemiştir. Şu halde taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın kimden geldiği, kullanım kadastrosu tarihi itibarı ile de fiili kullanıcının ne sıfatla kim ya da kimler olduğu noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, Mahkemece, dava konusu taşınmazın kullanım hakkının kimden geldiği, kimden kime ne şekilde intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı hususunda yerel bilirkişi dinlenilmemiş, duruşmada dinlenen taraf tanıklarının birbirleriyle çelişen soyut içerikli yetersiz beyanlarına itibar edilmek suretiyle hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf ve senet tanıkları ile inşaat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın kullanım hakkının kimden geldiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı; kullanım kadastrosu tarihi itibarı ile de fiili kullanıcının ne sıfatla kim ya da kimler olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan daire ve dükkanların kim tarafından yaptırıldığı, kira gelirlerinin kim tarafından alındığı, mirasçılara arasında satış işlemi olup olmadığı husuları sorularak maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, senet tanıkları dinlenerek senetlerin kapsamları belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana, hangi nedenle üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılarak açıklanmalı; teknik bilirkişiden, yapılan keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ile tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişiden ise taşınmaz üzerindeki yapının niteliği ve yaşı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 07.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi