
Esas No: 2021/3960
Karar No: 2022/2541
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3960 Esas 2022/2541 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, bir taşınmazın zilyetliği nedeniyle açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında önce davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar vermiş, sonra istinaf başvurusu sonucunda kararın kaldırılmasına ve yine davanın usulden reddine karar vermiştir. Temyiz başvurusunda, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere uygun olmadığı iddia edilmiştir. Ancak, mahkeme temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar vermiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır. Kararda, 766 sayılı Kadastro Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri yer almıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
766 sayılı kadastro çalışmaları sonucunda ... İli ... İlçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan eski 99 parsel (8.200,00 metrekare yüzölçümlü) yeni 151 ada 36 parsel sayılı 8.125,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle zeytin ağaçlı tarla vasfıyla davalı Hazine adına 24.06.1977’de tespit edilmiş, hükmen 18.03.1985 tarihinde davalı Hazine adına tescil edilmiş, tapu kaydının şerhler hanesine "Hazinenin mülkiyet hakkının zilyet yararına kısıtlanması süresi belli edilinceye kadar ihya eden ... ve mirasçılarının zilyetlikleri ihlal olunamaz ve Hazine tarafından temliki tasarrufta bulunulamaz", beyanlar hanesine ise "ihya eden ...'dır" şeklinde şerhlerin yazılmış ve bu şerhlerde 26.03.2010 tarihli ve 4061 yevmiye numaralı işlemle terkin edilerek taşınmazın taşınmazın beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmakta olduğu” şerhi yazılmıştır.
Davacı ..., taşınmazın bir kısmının babasından kendisine intikal ettiğini ve bu kısmı kullandığı iddiasına dayanarak adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez de davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.