Esas No: 2021/11997
Karar No: 2022/4154
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/11997 Esas 2022/4154 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/11997 E. , 2022/4154 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım
Hüküm : TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 39/2-c, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanık müdafii, sanığın babası... ve katılan vekili
28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi gereğince bozma üzerine dosyanın gönderildiği ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ... kurumuna yapılacak tüm atıfların Cumhurbaşkanlığı kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurularak, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I-Sanığın babası olan...’ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ...’ın yaşı itibariyle CMK'nın 262. maddesi kapsamında "yasal temsilci" olmayan babası...'ın, kararı temyiz hakkı bulunmadığından talebin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
II)Sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz taleplerine yönelik olarak yapılan incelemede;
Gerekçeli kararın tebliğine dair mazbatada CMK’nın 295/1. maddesinde yazılı temyiz sebebi gösterilme zorunluluğuna ilişkin hususları havi ihtaratın bulunmaması karşısında, sanık müdafii tarafından verilen gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmiş olup;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, ilk derece ve bölge adliye mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya kapsamı incelendiğinde; sanığın yargılama boyunca SEGBİS vasıtasıyla savunmasının alınmasına itiraz etmeyerek zımnen kabul etmiş olduğu, bu yöntemle savunma alınmasının silahların eşitliği ve yargılama ilkesi çerçevesinde sanığın savunmasında zaafiyet yaratmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin bu yönden sunduğu temyiz itirazı yerinde görülmeyerek bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında suç adının “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım” yerine “Anayasayı İhlal”, suç tarihinin ise “15.07.2016” yerine “16.08.2016” olarak hatalı şekilde yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; konumu, rütbesi ve mesleki tecrübesi itibariyle sanık ...’ın savunmalarına itibar edilemeyeceği cihetle, sanığın dosya kapsamına yansıyan eylemlerinin elverişli nitelikteki icra hareketlerine katkı sunmakla birlikte, sunduğu katkının tek başına vahamet arzetmediği gibi neticenin/somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde faillerle birlikte fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmasını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımaması nedeniyle müsnet suç yönünden TCK'nın 37. maddesi kapsamında fail olarak sorumlu tutulamayarak, suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan hareketlerin, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olduğunun, adı geçen sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturduğunun kabulünde ve konumu, üstlendiği vazife nazara alınarak TCK’nın 61. maddesi uyarınca yapılan ceza tayini kapsamında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla; sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun
304. maddesi uyarınca dosyanın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.