Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15198
Karar No: 2013/18267
Karar Tarihi: ......2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15198 Esas 2013/18267 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/15198 E.  ,  2013/18267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, elektrik tüketimi nedeniyle davalı hakkında ... .... İcra Müdürlüğünün 2008/9887 esas sayılı dosyası ile toplam 102.745,... TL alacağın tahsili amacıyla icra takibine başlandığını, davalı tarafından icra takibine kısmi itiraz edildiğini ve takibin 72.295,... TL alacak üzerinden durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalı aleyhine başlatılan icra takibi ile fazla alacak talebinde bulunulduğunu, kısmi itirazın haklı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun ... ....İcra Müdürlüğünün 2008/9887 Esas sayılı dosyasına yönelik kısmi itirazının kısmen iptaline, takibin itirazsız kesinleşen ....442,56 TL asıl alacak, ....478,03 TL gecikme zammı ve ....529,45 TL KDV"den oluşan toplam 30.450,04 TL asıl alacak dışında kalan ve kısmi itiraz konusu olan alacak yönünden 0,54 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin iptal isteminin reddine, davacı taraf icra inkar tazminatı talebinden vazgeçtiğinden ve davalı taraf kötüniyet tazminatı talebinde bulunmadığından, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda; 01.09.2005 tarihinde ...... Pompa istasyonunda bilinmeyen bir nedenle patlama olduğu, kesici şalterin patladığı ve panonun yandığı, sözkonusu arıza nedeniyle ... gün çalışma yapıldığı ve kullanılmaz hale gelen panonun değiştirildiği, davacı şirket görevlilerinin davalının talebi üzerine ....09.2005 tarihinde ..... Sulama Birliğine gittiği ve A fazına ait gerilim trafosunun patlak olduğunun tespitinin yapıldığı ve değiştirme protokolü tanzim edildiği, değiştirme protokolüne istinaden görevlilerin 27.09.2005 tarihinde yeniden ...... Sulama Birliğine gittiği, gerekli kontrollerini yaptığı ve uygunsuz bir durum tespit olunmadığından sistemi mühür altına aldığı, ....09.2005 tarihinden önce son kontrolün davalı tarafın sulama sezonunun başlaması nedeni ile enerji verilmesi talebinden dolayı ....04.2005 tarihinde yapıldığı, bu tarihte enerjinin verildiği ve kontrollerin yapılarak sistemin mühür altına alındığı, ...... Sulama Birliği tarafından ........2005 tarihinde ... adet gerilim trafosunun satın alındığı anlaşılmaktadır.

    Davacı kurum tarafından, davalı ... Birliğine ait ..... nolu abonelikte ....09.2005 tarihinde yapılan kontrol sonucunda A fazına ait gerilim trafosunun eksik ölçüm yaptığının tespit edildiğini, gerilim trafosuna ait fazlardan birinin arızalı olmasının sayacın .../... oranında eksik ölçüm yapmasına sebebiyet verdiğini, dönemsel enerji tüketimleri incelendiğinde ....04.2005 son kontrol tarihi ile ....09.2005 tutanak tarihi arasındaki tüketimlerde düşüş seyri olduğunun görüldüğünü, bu dönemler arasındaki süre için, sayacın yazmış olduğu tüketimler toplamına ek tüketim tahakkuku yapıldığı ileri sürülmektedir.
    Davalı Birlik ise, davalı birlik pompasında 01.09.2005 günü patlama olduğunu ve elektrik aksamının yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, ....09.2005 tarihinde davacı kurum görevlilerince kontrol yapıldığını, anılan kontrolde A fazına ait gerilim trafosunun eksik ölçüm yaptığından bahisle ....04.2005 tarihi ile ....09.2005 tarihleri arasına ek tahakkuk yapıldığını, ancak iddia olunan A fazına ait gerilim trafosunun ....09.2005 tarihinde yani kontrolden ... gün önce değiştirildiğini, bu cihazın ....04.2005 tarihinden itibaren kullanılan bir cihaz olmadığını, anılan cihazın eksik ölçüm yapmasının ... aylık bir süreçte değil, ... günlük bir süreçte sözkonusu olabileceğini, pompanın anılan ... günlük süreçde de çalıştırılmadığını, davacı kurumun onayının beklendiği belirtilmektedir.
    Yargılama sırasında serbest avukat, elektrik mühendisi ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişiler tarafından düzenlenen ....09.2010 tarihli Bilirkişi Raporu ile; pompa güçleri davalı tarafça bildirilmediğinden sulama yapılan arazinin alanı üzerinden tüketimlerin karşılaştırıldığı, ... dönüm arazi 2003 yılında 158,67 kwh"lık elektrik tüketimi ile, 2004 yılında 155,62 kwh"lık elektrik tüketimi ile sulanırken, 2005 yılında 176,81 kwh"lık bir elektrik tüketimi ile sulandığı, 2005 yılında dönüm başına sulama için harcanan elektrik tüketiminde azalma olmadığı gibi bir miktar artış olduğu, davacı tarafça talep edilen ek tahakkuka ilişkin elektrik tahakkuk faturasının dosya içeriğinde bulunmaması nedeniyle, davacının talep edebileceği ve davalının ödememesi gereken tutarın hesaplamasının yapılamadığı belirtilmiştir.
    Davacı vekilinin, DSİ"den pompa güçlerine ilişkin bilgi ve belge gelmeden rapor alınması nedeniyle Bilirkişi Raporuna itirazı üzerine eksik husus giderildikten sonra, düzenlenen 25.01.2011 tarihli Bilirkişi Ek Raporu ile; hesaplamalar neticesinde çıkartılan gerçekleşme oranına göre, tüm yılların birbirine çok yakın değerlerde, % 89 ile % 97 arasında gerçekleşme oranlarına sahip olduğu, davacı tarafça eksik tüketim yapıldığı düşünülen ve 102.480 kwh ek tahakkuk çıkarılan 2005 yılının gerçekleşme oranı % 91,01 iken, 2006 yılında bu oranın % 89,25 değerinde düştüğü, dolayısıyla 2005 yılı için eksik tüketim yapıldığına dair bir bulgununun oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
    Bilirkişi kök ve ek raporunda davacı tarafından davalıdan istenebilecek alacak miktarı hakkında hesaplama yapılmamış olması nedeniyle, 04.07.2011 tarihli Bilirkişi Ek Raporu ile, davacı tarafça takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilecek alacak miktarının ....443,... TL asıl alacak, ....567,... TL gecikme zammı, 822,08 TL Gecikme zammı KDV si olmak üzere toplam 25.832,32 TL olduğu hesaplanmıştır.
    Hükme esas alınan 04.07.2011 tarihli Bilirkişi Raporunda ek tahakkuk hesabı yapılırken açık ve net bir şekilde, ek tahakkuk yapılan süre aralığı belirtilmemiş olup, rapor içeriğinden hesaplamanın hangi tarihler arasındaki dönem için yapıldığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca görüşlerine başvurulan bilirkişilerin de konunun uzmanı olmadıkları, dolayısıyla raporun eksik, yetersiz ve denetime elverişsiz olduğu anlaşılmaktadır.

    HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
    Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hakimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Hal böyle olunca mahkemece; ek tahakkuk süresi belirlenerek, konunun uzmanlarından oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu marifetiyle yukarıda açıklandığı üzere denetime elverişli rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi