22. Hukuk Dairesi 2013/36260 E. , 2015/10756 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 1999/Ağustos-2008/Temmuz ayı arasında günlük 50,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizlerimle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı defi ve yetki itirazında bulunarak, davacının mevsimlik işçi olarak günlük net 20,97 TL ücretle çalıştığını, fazla mesai yapmadığını, resmi ve dini bayramlarda çalışmadığını, kendi rızasıyla işten ayrıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerlerinde 15.07.1999-26.06.2008 tarihleri arasında mermer ustası olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin işverence 26.06.2008 tarihinde eylemli olarak feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunu"nun 323. maddesinin 2. fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacının, davalıya ait işyerinde 15.07.1999-26.06.2008 tarihleri arasında kesintili olarak yedi yıl bir ay yirmidokuz gün, mermer ustası olarak çalıştığı, davacının günlük 50,00 TL ücretle çalıştığını, davalının ise günlük net 20,97 TL ücretle çalıştığını ileri sürdükleri, davacı tanıklarının davacıyı doğruladıkları, mahkemece, davacının mermer ustası olarak çalıştığı ve davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak, günlük 50,00TL ücretle çalıştığının kabul edildiği, emsal ücret araştırmasının yapılmadığı anlaşılmış olup, tarafların ücret konusunda anlaşamadıkları ortadadır. Bu durumda, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.