Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16099
Karar No: 2012/591

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16099 Esas 2012/591 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/16099 E.  ,  2012/591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 17.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Av. ..., Hazine vekili Av. ..., Orman Yönetimi vekili Av. ... ile karşı taraftan ... vekili Av. ... Yankal geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 186 ada 2 parsel sayılı 6159,48 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, Mart 1979 tarihli ve 17 sıra numaralı tapuda ... adına kayıtlı ise de, asliye hukuk mahkemesinin 1995/474 esasında; ... köyü, Başlıca mevkii 186 ada 3 parsel sayılı 10041,79 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, Temmuz 1977 tarih ve 1 sıra numaralı tapuda... ve ... adına kayıtlı ise de, asliye hukuk mahkemesinin 195/267 esasında; ... öyü ... mevkii 190 ada 55 parsel sayılı 21304,05 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, Mart 1976 tarih 16 sıra numaralı tapuda ... adına kayıtlı ise de, 2001 yılında ölümüyle mirasçılarına kaldığı, mirasçılarının taşınmazın krokisinde (A) ile gösterilen bölümünü ..."a 2005 yılında sattıkları, ancak 1. asliye hukuk mahkemesinin 1995/474 esasında dava konusu olduğu, yine ... tarafından taşınmazın krokisinde (C) ile gösterilen bölümünün ..., onun da ... ve ..."e 2001 yılında sattığı, adı geçenlerin bu yer için 2. asliye hukuk mahkemesinin 2002/959 esasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
    Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/474 esasına kayıtlı dosyasında, ... ve arkadaşları tarafından ... aleyhine açılan tescil davasında sınırları bildirilen 18880 m2, 5520 m2 ve 13000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davalı adına tesciline ilişkin asliye hukuk mahkemesinin 29.12.1976 gün ve 9/256 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapuya kayıt edildiğini, oysa bu yerlerin Temmuz 1969 gün ve 63,64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığından, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ve tapu maliki mirasçıları adına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, 19.03.2008 gün ve 2008/184-110 sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmış ve 2008/470 esas numarasını almıştır.
    Davacı ..., ... mirasçıları...ve arkadaşları tarafından, noter satım senedi ile kendilerine satılması vaat edilen taşınmazın bu güne kadar devrinin yapılmadığı, davalılar murisi adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle açtığı dava mahkemenin 2008/263 esasına kayıt edilmiş, 1. asliye hukuk mahkemesinin 2008/470 esasına kayıtlı dava ile birleştirilmiştir.
    Davacılar ... ve ... 30.10.2002 tarihli dilekçeleriyle, davalı olarak Hazine, köy tüzelkişiliği ve Orman Yönetimini göstermek suretiyle ... köyü, Değirmen yanı mahallesi Debektepe mevkiinde bulunan sınırları bildirilen 1000 m2 yüzölçümündeki taşınmazı köy senedi ile ... satın aldıkları, eklemeli olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu iddiasıyla adlarına tescili istemiyle dava açmışlar, 2. asliye hukuk mahkemesinin 05.03.2009 gün ve 2002/959-137 sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiş, mahkemenin 10.12.2009 gün ve 2010/264-627 sayılı kararı ile dava kadastro mahkemesinin 2008/470 esasına kayıtlı dava dosyası ile birleştirilmiştir.
    ... 15.06.2009 tarihli dilekçesiyle 190 ada 55 parsel içerisinde 15.03.2005 gün ve 3628 yevmiye ile 5000 m2 ve 26.9.2005 tarih ve 16529 yevmiyeli satım vadi sözleşmeleriyle aldığı 3000 m2 olmak üzere toplam 8000 m2 taşınmaz bölümünün adına tescilini isteyerek ... mirasçılarının yanında davaya katılmıştır.
    ... ve Musa ... 23.12.2009 günlü dilekçeyle 190 ada 55 parselle ilgili davaya katılma isteminde bulunmuşlardır.
    Mahkemece, ..."ın davasının KABULÜNE, aynı parsele ilişkin diğer davacıların davalarının reddine, çekişmeli ... köyü 186 ada 2 sayılı parselin ... adına tapuya tesciline, 190 ada 55 sayılı parsele ilişkin diğer davaların REDDİ ile bu parsele ilişkin ..."un davasının kabulüyle bu parselin bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 8000,61 m2 yüzölçümündeki bölümünün ... adına tapuya tesciline, Musa ... ve ..."in davasının kısmen kabulüne, diğer davacıların davalarının REDDİYLE, çekişmeli ... köyü 190 ada 55 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (D) ile gösterilen 636,05 m2 bölümünün Musa ... ve ... adlarına tapuya tesciline, 190 ada 55 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 10426,30 m2 bölümü ile 183 ada 3 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (a) ile gösterilen 13025,08 m2 bölümünün ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, 190 ada 55 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (E) ve (F) ile gösterilen 2421,29 m2 bölümleri ile 183 ada 3 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 2544,77 m2 bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ..., ... ve ark. vekili Av. ... , Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2896 ve 3302 sayılı Yasalarla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    Bir kısım davacılar vekili Avukat ... tarafından dosyaya eklenmek üzere sunulan belgeler arasında yer alan Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.10.2010 gün ve 2010/1028-926 sayılı veraset ilamından, davacılardan ..."nin, 14.10.2010 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak geride eşi Hazzı kızı 1941 doğumlu ...ile çocukları ... ve ... "ın kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ... adı geçen mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilmeden yargılama sona erdirilerek karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554 -2011/684 sayılı kararında da değinildiği gibi, ... öldüğü tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.Y.U.Y"nın 73. (6100 sayılı HMK’nun 27.) maddesinde yasanın gösterdiği istisnalar dışında hakimin tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceği öngörülmüştür. Mahkemece davacı ..."nin ölümüyle, mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilip, kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir. Aksi halde iddia ve savunma hakkı kısıtlanmış sayılır.
    Öte yandan, yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d). Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen kişinin veya kural olarak vekilinin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından (dava konusunun ölenin malvarlığına ilişkin olması ve dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi durumunda) davaya devam edilebilir.
    1086 sayılı H.Y.U.Y.’nın 41. maddesi ve yeni 6100 sayılı HMK"nın 55. maddesi gereğince, taraflardan birinin ölümü halinde diğer tarafın istemiyle hakim, davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir. Taraf ehliyeti dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece re"sen gözetilmesi gereklidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılardan ..."nin yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından, dava dilekçesi ve duruşma gününün adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğ edilerek, davacı sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine olanak tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ..., ... ve ark. vekili Av. ... , Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 31/01/2011 günü oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi