17. Hukuk Dairesi 2014/5289 E. , 2015/12280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Esas ve birleşen davanın davacısı vekili, davalı borçlu ..."ın amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı üzerinde fabrika binası bulunan taşınmazını 24.5.2005 tarihinde davalı ..."e, ..."teki evini 27.12.2006 tarihinde davalı ... ..."na, Kuşadası"ndaki taşınmazını 16.5.2005 tarihinde dünürü davalı ..."ye, ..."ın da 9.4.2009 tarihinde borçlunun oğlu davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... ve ... vekili, dava konusu iki taşınmazın borca mahsuben davalılar ... ve ..."a devredildiğini, davalı ..."ın ise taşınmazı rayiç bedel ve iyiniyetle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ... vekili, müvekkili hakkındaki davanın tefriki gerektiğini, iptal koşullarının bulunmadığını, taşınmazın borca mahsuben intifa hakkı borçlu üzerinde bırakılarak çıplak mülkiyetin alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın banka kredisi ile iyiniyetle ve 85.000 TL bedelle alındığını, müvekkilinin borçlunun mirasının reddettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın rayiç bedelle alınıp, yine rayiç bedelle davalı ..."a satıldığını, dava tarihinde müvekkili malik olmadığından hakkındaki davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında borçlunun ölümü üzerine mirasçıları ..., ... ve ... davaya dahil edilmiş; ... vekili, mirasın mirasçılar tarafından reddedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu tasarrufların borçtan sonra yapıldığı gerekçesiyle esas ve birleşen davanın kabulüne dava konusu 24.5.2005,24.6.1994 ve 27.12.1996 tarihli tasarrufların iptaline karar verilmiş; davacı vekilinin talebi doğrultusunda Kuşadası"ndaki taşınmaz yönünden tasarruf tarihinin 9.4.2009, ..."teki taşınmaz yönünden tasarruf tarihinin 27.12.2006 olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ..., ... ve ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.6183 sayılı Yasanın 25.maddesinde asıl borçlunun davalı olarak gösterilmesi gerektiği hususunda bir açıklık bulunmamasına rağmen İİK 282.maddesi kıyas yoluyla uygulanarak 6183 sayılı Yasaya göre açılan iptal davalarında da asıl borçlunun davalı olarak gösterilmesi gerektiği, Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu tartışmasızdır. Somut olayda, borçlu ..."ın eldeki davanın yargılaması sırasında 18.12.2011 tarihinde vefat ettiği, kanuni mirasçılarının (eş ve çocukları) 15.5.2012 tarihinde kesinleşen ilamla borçlunun mirasını reddettikleri anlaşılmaktadır.O halde zorunlu hasım olan borçlunun en yakın miraşçıları mirası reddettiğinden konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümü gerektiğinden, bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunması gerektiği, mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile
res"en yapılması gereken işlemlerden olduğu, o halde yukarıda açıklanan yöntemle ölü borçlunun davada temsili sağlanarak husumet sorununun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm doğru görülmemiştir. (HGK"nun 3.7.2002, 15/572-577; 29.1.1975 ve 1682-100,; Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947 sayılı ilamları da aynı doğrultudadır).
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... ve ... ... vekilinin temyiz itrazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre adı geçen davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.