Esas No: 2021/10651
Karar No: 2022/6115
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10651 Esas 2022/6115 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, bir nakil aracı üzerinden yapılan suç nedeniyle verilen hükümlerde usul eksiklikleri olduğunu belirterek, kararları bozdu. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında yapılan kanun değişikliklerinin ceza hesaplamasına etkisini ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilmesinin ardından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı yasanın 3/18. maddesi, 6545 ve 7242 sayılı yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı yasanın 3/18. maddesi ile yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere, tasfiye (Asıl karar), müsadere talebinin reddi (Ek karar)
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Katılan kurum vekilinin Derik Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/214 Esas ve 651 karar sayılı ve 14.01.2015 tarihli ek kararını temyiz ettiği gözetilerek yapılan incelemede;
Dava konusu nakil araçı hakkında mahkeme tarafından CMK'nun 256 ve 257. maddeleri gereğince duruşma açılıp, taraflara davanın bildirilmesinden sonra müsaderesi ya da iadesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Sanığın Derik Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/214 Esas ve 651 karar sayılı ve 18.12.2014 tarihli kararını temyiz ettiği gözetilerek yapılan incelemede;
I-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
II-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
Dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.