9. Hukuk Dairesi 2014/3141 E. , 2014/5039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2013
NUMARASI : 2011/215-2013/386
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Davalı vekilinin temyiz talebi, mahkemece 26/11/2013 tarih ve 2011/215 E - 2013/386 K sayılı ek karar ile reddedilmiştir. Mahkeme red gerekçesinde, hükmün kesin olarak verilmiş olduğunu belirtmiştir.
İş bu ek karar da süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz talebi mahkemece, 26/11/2013 tarih ve 2011/215 E – 2013/386 K sayılı ek karar ile reddedilmiştir. Ek kararda, davanın kısmen kabulüne dair verilen asıl kararın kesin olarak verildiği bu nedenle davalı vekilinin temyiz talebinin reddedildiği belirtilmiştir.
İş bu ek karar da süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında ilk olarak, temyiz talebinin reddine dair ek kararın hukuka uygun olup olmadığı, ikinci olarak davada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı ve son olarak da taraflar arasında devam eden hizmet tespiti davasının sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmediği konularında uyuşmazlık vardır.
Davalı vekilinin temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın değerlendirilmesi;
Her ne kadar mahkemece, asıl kararın kesin olduğundan bahisle davalı vekilinin temyiz talebi reddedilmişse de, davacının talebi, bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlar ve mahkeme tarafından hüküm altına alınan alacak miktarı nazara alındığında hükmün miktar açısından kesin olmadığı, temyiz edilebilir bir hüküm olduğu bu nedenle mahkeme ek kararının hatalı olduğu ve kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle;
Davalı vekilinin temyiz talebinin, hükmün kesin olduğu gerekçesiyle, reddine dair mahkemece verilen, 26/11/2013 tarih ve 2011/215 E – 2013/386 K sayılı ek kararın KALDIRILARAK, DOSYANIN ESASTAN YAPILAN İNCELEMESİNDE;
Davacı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
Dava, davalının da kat maliki olduğu Saylık Apartmanına karşı açılmıştır. Davacı, bu apartmanda kapıcı olarak görev yaptığını ileri sürmüştür. Davanın kısmen kabulüne dair kararın, karar başlığı kısmında davalı olarak "S.. A.." yazılmıştır.
Davalı duruşmadaki beyanlarında, apartmanda yönetici olmadığını, kendisinin de yöneticilik yapmadığını, apartmanda bir yönetim kurulunun bulunmadığını savunmuştur. Davalının bu savunmasının aksini gösterir dosya içinde hiç bir bilgi ve belge yoktur. Dolayısıyla, davacının çalıştığı işyeri olan apartmanda bir yönetici yoksa (seçilmemişse) ve bir yönetim kurulu oluşturulmamışsa davanın apartmanda bulunan tüm kat maliklerine karşı açılması gerekir. Taraf teşkili ancak bu şekilde sağlanabilir. Davanın sadece kat maliklerinden biri olan davalı şahsa karşı açılmış olması ve taraf teşkili sağlanmamış olması hatalıdır.
Ayrıca, davacı ile davacının hizmet gördüğü apartmanın kat malikleri arasında bir hizmet tespit davasının bulunduğu ve bu davanın sonuçlanmadığı beyanlardan anlaşılmaktadır. Taraflar arasında devam eden iş bu hizmet tespit davası, eldeki davanın sonucuna etkili olabileceğinden mevcut dava açısından bekletici mesele yapılmalıdır. Bu nedenle, hizmet tespit davasının sonucu beklenmeden eldeki dava hakkında bir karar verilmesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.