
Esas No: 2015/1160
Karar No: 2015/10879
Karar Tarihi: 19.03.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/1160 Esas 2015/10879 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret farkı, ikramiye farkı ile ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili kararı süresi içinde temyiz etmiş, mahkemece 20.10.2014 tarihli ek karar ile davacı tarafın temyiz talebinin kesinlik sınırı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı işçi dava tarihinde iş yerinde çalışmakta olup, dava konusu talep toplu iş sözleşmesine dayanmakla, tespitin ileriye dönük sonuç doğurması sebebiyle kesinlik sınırının altında değerlendirilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/9-531 esas, 2009/532 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, toplu iş sözleşmesinden doğan isteklerde verilen kararın özel bir tespit içermesi sebebiyle kesinlik sınırına bakılmamaktadır. İçerisinde özel bir tespit hükmü olan yorum kararı da barındırması ve davacının iş yerinde halen çalışmaya devam etmesi karşısında bu tür uyuşmazlıkların temyiz incelemelerinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesinde belirtilen miktar itibariyle kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğinden davacının temyiz talebinin reddine dair karar tesisi hatalı olup, mahkemece verilen 20.10.2014 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosya içeriğine göre, toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan fark alacak isteklerinin konu olduğu davada, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda 01.01.2011 tarihinde enflasyon zam oranı % 0.22 olduğu halde, 31.12.2010 tarihli ücrete bu zammın % 2.2 oranında uygulanarak maddi hata yapıldığı ve farkın bundan doğduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporu incelendiğinde, gerçekten belirtilen rakam hatasının yapıldığı, bunun da sonraki hesaplamaları etkilediği anlaşılmaktadır. Ancak dava konusu alacak hesaplama hatasının yapıldığı tarihten önceki yevmiye tespitinden itibaren yıllar itibariyle oluşmuş olup, fark ücret isteğinin bu gerekçeyle reddi hatalıdır. Mahkemece yeniden bilirkişi hesaplaması yaptırılmak suretiyle, fark alacak çıkması halinde hüküm altına alınmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.