Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16344
Karar No: 2012/49
Karar Tarihi: 09.01.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16344 Esas 2012/49 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafın taşınmaz üzerindeki su kuyusuna pompa ve elektrik panosu bağladığı ve davacının kullanımına engel olduğu ileri sürülerek suya vaki müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet esasına göre davacı ve davalı adına kayıtlı olduğunu ve fiilen taksim edildiğini belirterek, taraflar arasında fiili kullanım şekli oluşmuş ise paydaşların birbirleri aleyhine el atmanın önlenmesi davası açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Ancak, suyun kullanımı hususunda ihtilaf oluşmuştur ve TMK'nun 756. maddesi gereği kaynak, arazinin bütünleyici parçası olarak mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Davacının suda ½ hakkının olduğu gözetilerek davalı tarafından kullanılabilir hale gelmesi için yapılan masrafların yarısının davacıdan alınması şartı ile suyun taraflar arasında paylaştırılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 756. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2011/16344 E.  ,  2012/49 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, tarafların babasının kendilerine paylaştırarak verdiği taşınmaz üzerindeki su kuyusuna davalı tarafından pompa ve elektrik panosu bağlandığı ve pano kilitlenmek suretiyle davacının kullanımına engel olunduğu ileri sürülerek suya vaki müdahalenin önlenmesi istenilmiştir.
    Davalı, taşınmazın ikiye bölünmek suretiyle davacı ile paylaştıklarını ve su kuyusunun kendisine ait kısımda kaldığını, kuyu üzerindeki pompanın eski, metruk ve kullanılamaz durumda olması nedeniyle dalgıç pompa koydurmak suretiyle suyu kendisinin çıkardığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 72 parselin paylı mülkiyet esasına göre davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, 2004 yılında fiilen taksim edilmek suretiyle kullanageldikleri, taraflar arasında fiili kullanım şekli oluşmuş ise paydaşların birbirleri aleyhine el atmanın önlenmesi davası açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, suya vaki müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında suyun kullanımı hususunda ihtilaf oluşmuştur. TMK. nun 756. maddesi gereğince kaynak, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Yargılama sırasında dinlenen tanık ... (tarafların babası) beyanında; taşınmazın kendisine ait iken 2004 yılında davacı ve davalı olan oğullarına ½ oranında paylaştırdığını ve üzerinde bulunan kuyunun kendisi tarafından DSİ"den alınan izin ile açıldığını, kuyunun davacı ve davalı oğulları tarafından müştereken kullanılması gerektiğini beyan etmiştir. Her ne kadar davalı tarafından kuyunun iyileştirilmesi çalışmaları için masraflar yapılmış ise de bu su kuyusunun davalıya aidiyetini gerektirmez.Öyle ise mahkemece, açıklanan nedenlerle, davacının suda ½ hakkının olduğu gözetilerek davalı tarafından kullanılabilir hale gelmesi için yapılan masrafların yarısının davacıdan alınması şartı ile suyun taraflar arasında paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi