Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak, adresi dışındaki yere ödeme emrinin tebliğ edildiğini, 11.09.2009 tarihinde takipten haberdar olduğunu, tebliğ tarihinin bu şekilde düzeltilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
Borçlu şirkete  ödeme emrinin, ...Yolu No:...Marmaris/MUĞLA adresine çıkartıldığı ve burada Tebligat Kanununun 21.maddesine göre 09.06.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Alacaklının dosyaya eklediği birçok fatura ve belgede borçlu şirket adresinin tebligat yapılan... Yolu No:..Marmaris/MUĞLA olduğu belirtildiği ve bu adreste 10.09.2009 tarihinde borçlu aleyhinde haciz işlemi uygulandığı görülmektedir. Bu durumda borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı açık adresinin ticaret sicil  memurluğundan araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  27.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.