20. Hukuk Dairesi 2011/13083 E. , 2012/690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 10/11/2009 gün ve 2009/14281 E. – 16527 K. numaralı bozma ilamında özetle; “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve 19.04.2007-10.05.2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılan yerler için davacı ... Yönetimi tarafından 10.05.2007 tarihinde Maliye Hazinesine husumet yöneltilerek süresinde orman tahdidine itiraz davası açıldığı, daha sonra davaya konu bölümler hakkında arazi kadastro tutanağı düzenlendiği, ancak tespit tarihinden önce kadastro mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tutanağın malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine devredildiği, kadastro tutanağının edinme sütununda taşınmazı kullanan kişinin belirtildiği ve mahkemece zilyedinin davaya dahil edildiği, kısmi ilana çıkarılan taşınmazlar yönünden orman savı ile otuz günlük askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde açılacak orman kadastrosu itiraz davalarında yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği gereği husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzelkişiliği ya da taşınmazda hak sahibi olduğu varsayılan gerçek veya tüzelkişilere karşı açılabileceği, maliki açık olarak devredilen kadastro tutanağının 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince taraflarca gösterilecek delillerle birlikte lüzum görülen diğer deliller de toplanarak taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi gerektiği, alınan ziraat mühendisi raporuna göre, taşınmazların tarım arazisi olduğu, içinde meyve ağaçları bulunduğu, orman bilirkişi raporuna göre de taşınmazların % 5-30 eğimli bağ, meyve bahçesi ve tarla niteliğinde olduğu belirtilmesine rağmen memleket haritasında yapraklı ağaç göründüğü belirtilerek rumuzlara göre yapraklı ağacın meyve ağacı mı yoksa orman ağacı mı olduğu açıklanmadan sonuçta orman sayılan yer olduğunun rapor edildiği, rapora eklenen taşınmazların fotoğraflarından da tarla ve bahçe niteliğinde olduğu, içinde meyve ağaçları bulunduğu anlaşılmakla orman mühendisi bilirkişinin raporu bu hali ile çelişkili ve yetersiz olup hüküm kurmaya yeterli değildir.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, eski ve 1980"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki
örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; ... ilçesi, ... köyü, 103 ada 40 nolu parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 41 nolu parselin bahçe vasfında Fevzi oğlu 1971 doğumlu ... adına, 103 ada 42 nolu parselin tarla vasfında, Bayram oğlu, 05/10/1949 doğumlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından, ... köyü 103 ada 41 ve 42 nolu parseller yönü ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 31/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.