Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6027
Karar No: 2020/975
Karar Tarihi: 06.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/6027 Esas 2020/975 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/6027 E.  ,  2020/975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalı kiraya verenlerle imzalanan 01/01/2010 tarihli 7 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı oldukları lokanta olarak faaliyet gösteren işyerinin bütün tefrişatı, demirbaşları ve malzemelerinin kendilerine ait olduğunu, davacılardan ... ile kiralayan davalı ... arasında 12/10/2011 tarihli ortaklık sözleşmesi imzalandığını, bir süre sonra sözleşmenin sona erdiğini, kira ilişkisi bitmeden kiralayanlar tarafından işyerindeki tüm malzemelere el konulup, izin ve rızaları olmadan işyerinin 3.kişiye kiraya verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 01/12/2013 el atma tarihinden kira sözleşmesinin bitimi olan 01/01/2017 tarihine kadar geçen süre içinde mahrum kalınan aylık kazançlarının tespiti ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 02/01/2012 tarihinden 01/12/2012 tarihine kadar geçen davalı ... tarafından işletilen süreye ilişkin mahrum kalınan aylık kazançlarının tespiti ile ..."den tahsiline, işyerinin faaliyet geçirilmesi için yapılan imalat bedelinin, demirbaş eşya ve malzemelerin bedellerinin bilirkişi marifeti ile tespiti ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12/05/2015 tarihinde taleplerini 95.000,00 TL"ye yükseltmişlerdir.
    Davalılar; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 78.225,13 TL"nin dava tarihi olan 08/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak, davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Davalılar ..., ... ve ..."in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. HMK"nın 27.maddesi “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 16.maddesi hükmüne göre, “kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinin birine yapılır”. Muhatap adına tebliği alacak kişinin, muhatap ile aynı konutta birlikte oturmuş, orayı adres olarak seçmiş olması şarttır. Buna göre; yazılı yasa hükmünde belirtilen şahıslara muhatap adına tebligatın yapılabilmesi için, bu kişilerin muhatap ile aynı konutta oturuyor olması ve tebligat yapılan yeri adres olarak seçmiş olması gerekmektedir. Aksi halde bir başka ifadeyle yazılı şartları taşımayan kişilere tebliğ yapılması halinde, tebliğ usulsüz olacaktır.
    Somut olayda; dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün davalılar ..., ..., ..."in kira sözleşmesinde belirtilen adreslerine tebliğe çıkartıldığı, dönen tebligat parçalarından, tebligatın davalıların işte/dışarıda olduğu belirtilerek, aynı konutta oturan davalı ..."a yapıldığı görülmüş, gerekçeli karara ilişkin tebligatların ise bila tebliğ iade edildiği, bu sırada davalıların kendilerini vekille temsil ettirdiği ve gerekçeli kararın vekile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Davalılar ..., ..., ... temyiz dilekçelerinde; adreslerinin dava dilekçesinin tebliğ edildiği adres olmadığını, ... ile aynı konutta ikamet etmediklerini, ikamet adreslerinin mernis adresleri olduğunu belirtmiş olup, dosyada bulunan nüfus kayıt örneklerinden yerleşim yeri adreslerinin tebliğ yapılan adres olmadığı, davalıların duruşmaya katılmadığı ve mahkemece davalıların yokluğunda karar verildiği görüldüğünden, ayrıca kira sözleşmesinde yeni adresini bildirmeyen tarafın kira sözleşmesinde yazılı adresine yapılacak tebliğin geçerli olacağına dair de bir düzenleme yer almadığından, tebligatın usulsüz olduğuna kuşku bulunmamaktadır.
    O halde; mahkemece, davalılar ..., ..., ..."e usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti ile taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2) Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar ..., ..., ... yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi