10. Hukuk Dairesi 2015/14270 E. , 2015/15860 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul 22. İş Mahkemesi
Tarihi : 19.03.2015
No : 2015/156-2015/264
Dava, iptal edilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamına uyduktan sonra yaptığı yargılama sonucu ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin uyma kararı verdiği Dairemizin bozma kararında benimsendiği üzere; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.04.2013 tarih, 2012/10-1486 Esas ve 2013/558 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı şekilde; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı olan 3165 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanun’un 24 - 25. maddelerine göre davacının geçerli bir sigortalılığından bahsedebilmek için kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması yanında bu çalışmanın gerçek veya götürü usulde vergi kaydı, geçerli bir esnaf sicili veya meslek kuruluş kaydının varlığına ihtiyaç vardır.
Ancak yargılama sürecinde 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54. maddede; “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.
4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece, öncelikle, davacı sigortalının anılan düzenlemeden yararlandırılıp – yararlandırılmadığı taraflardan sorulmalı; davacı sigortalının anılan düzenlemeden yararlandırılması durumunda davanın konusunun kalmayacağı gözetilmeli; anılan yasadan yararlandırılmadığının anlaşılması durumunda; yapılan ihbar üzerine araştırma yapan davalı Kurumun, dava konusu dönemde davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığına dayanak olan İstanbul Umum Han Odabaşıları Odasındaki üye kaydının geçersiz olduğunu iddia ettiği ve oda kayıt defterinde 29.08.1980 tarihinde davacı ile birlikte başka kişilerinde kayıtlarının olduğu, ayrıca aynı gün kaydı yapılanların aynı tarih ve sayılı makbuzla aidat ödemesi yaptıklarının defterde yazılı olduğu görüldüğünden ve defter ve belgelerde yapılması sözkonusu olan tahrifat durumunun geçici 54. madde kapsamında değerlendirilmesi sözkonusu olmadığından; sosyal güvenliğin “vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği resen araştırma yükümü olduğu gözetilerek; yazıma ilişkin tahrifatın tespiti uzmanlığı gerektirdiğinden, adı geçen kayıt defterinde herhangibir tahrifat olup olmadığı ve sayfa/üyelik numaralarının teselsül içerisinde olup olmadığına yönelik olarak uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekir.
Yapılacak araştırma ve inceleme sonucu davacının, oda kaydında yazıma ilişkin tahrifat olmadığı belirlenirse dava konusu dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığının iptal edilmesinin mümkün olmadığı gözetilmelidir. Davacının oda kaydında tahrifat olduğunun belirlenmesi durumunda; anılan dönemde davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve aynı Kanunun 79. maddesi hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olmak için Kuruma yazılı başvurunun yada isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koyacak şekilde Kuruma prim ödemesinin varlığının koşul olduğu gözetilerek, davacının, yaptığı her bir prim ödemesinin yapıldığı tarihten itibaren (zorunlu sigortalılıkla çakışmamak kaydıyla) karşıladığı süre kadar 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı kabul edilmesi gereken süreler belirlenip, yaşlılık aylığı bağlama şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenerek karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.