Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28016
Karar No: 2014/13135
Karar Tarihi: 28.05.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/28016 Esas 2014/13135 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davası hakkında yapılan inceleme sonucunda, davacının örgüt üyesi olmak suçundan hüküm giydiği ve cezasını tamamladığı belirlendi. Ancak, davacının tutuklu kaldığı sürenin uzun olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu tespit edildi. Bu nedenle, davacının şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazandığı ve makul bir tazminatın belirlenmesi gerektiği hükmedildi. Kararın sonunda ise, mahkemenin davalı hazine yararına maktu vekalet ücretine hükmetmediği ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- 647 sayılı Kanun
- 2709 sayılı TC. Anayasası'nın 19/son, 40/son ve 90. maddeleri
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
12. Ceza Dairesi         2013/28016 E.  ,  2014/13135 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2013/65446
    Mahkemesi : Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 27/12/2012
    Numarası : 2012/281 - 2012/400
    Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi

    Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacı hakkında örgüt üyesi olmak suçundan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2007 tarih ve 1993/391 Esas - 2007/451 Karar sayılı ilamı ile 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedildiği ve bu hükmün 24.12.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının 12 yıl 6 ay hapsin şartlı tahliye tarihi dikkate alındığında infazı gereken sürenin 9 yıl 4 ay 15 gün olduğunu, cezaevinde 9 yıl 6 ay 20 gün süre ile kaldığını, aldığı cezanın infazını tamamladığını ve haksız olarak cezaevinde kaldığı fazla süre nedeniyle tazminat talep ettiğinin anlaşılması karşısında, tazminat davasının dayanağı olan anılan ceza dava dosyası ile davacıya ait şartla tahliye kararı ile infaza ilişkin belgelerin getirtilerek, tutuklu kaldığı süre ile almış olduğu cezanın şartlı tahliye tarihi dikkate alındığında, şartlı tahliye tarihinden fazla süre cezaevinde kaldığının tespiti halinde, davacı hakkında sürdürülen ceza yargılaması kısa sürede sonuçlandırılmış olsaydı, davacının (sanığın) suç tarihi itibariyle 647 sayılı Kanuna göre hükümlü sayılması nedeniyle ve iyi halli olmak koşuluyla cezaevinde kalması gereken süre daha sınırlı olacak iken, davacının tutuklu yargılanması ve hükümlü statüsüne geçememesi nedeniyle, muhtemel şartla tahliye tarihine kadar olan hükümlülük süresinden fazla süre ile ceza infaz kurumunda kaldığı ve kanunun infazda öngördüğü indirimden yararlanamadığının anlaşılması durumunda, dairemizin aynı yöndeki 2012/24083 esas, 2013/1 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 2709 sayılı TC. Anayasası"nın 19/son, 40/son ve 90. maddeleri gereğince iç hukuk kapsamında kanun hükmünde bağlayıcılığı olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesindeki özgürlük ve güvenlik hakkı düzenlemeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına göre, davacının koruma tedbirine konu mahkum olduğu ceza davasında sonuç olarak tayin edilen ceza miktarı nazara alındığında tutuklu kaldığı sürenin uzun olduğu ve Sözleşmenin 5/3. maddesine aykırılık oluşturacağının değerlendirilmesi suretiyle davacının her türlü zarar kavramı içinde düşünülmesi gereken şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı gözetilip, uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili olarak makul bir tazminata karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, davalı hazine yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi