9. Hukuk Dairesi 2015/30090 E. , 2019/2708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 1996 yılından itibaren çeşitli tarihlerde ve hepsi de Kıran Grubu bünyesindeki farklı şirketlere ait gemilerde usta gemici olarak çalıştığını, son 7 çalışmasının geçtiği gemilerin işleteni olan işverenliğin ise davalı şirket olduğunu, davacının en son aylık net 2.204,00 TL ücret aldığını, ayrıca 7 aylık çalışmasına karşılık 1 aylık maaş da yıllık izin parası ödendiğini, dosyaya ibraz edilen hizmet sözleşmelerinden de anlaşılacağı üzere son yedi çalışmasında davalı şirketin davacının işvereni ve gemi işleteni olup TTK uyarınca gemi personeline karşı geminin donatanı sayıldığını ve işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan fesh edildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ikramiye ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def"ini öne sürüp, davacının çalıştığı iddia ettiği gemilerin hiçbirinde davalı şirketin malik olmadığını, bu sebeple de davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, davacının davalı şirket nezdinde hiçbir çalışmasının bulunmadığını, davacının çalıştığı iş yerlerine ait Türk bandıralı şirketlerdeki çalışma süreleri, hizmet akitleri ve ibranamelerden davacının her bir şirketteki çalışmasının bir yıldan az olduğu anlaşıldığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, keza her biri ayrı bir tüzel kişiliğe sahip iş yerlerinde geçen hizmetin aynı işverenliğin muhtelif iş yerlerinde geçen hizmet olarak değerlendirilemeyeceğini, her bir çalışma sonunda çalıştığı şirketten tüm haklarını alıp iş yerlerini ibra ettiğini, davacının ücreti ile ilgili olarak çalıştığı iki şirketten temin edilip dosyaya sunulan sözleşmelerden davacının gerçek ücretinin sabit olduğunu, taleplerinin haksız olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işverenlikte 05/03/1996 - 18/09/1996, 21/03/1997 - 22/09/1997, 20/05/1998 - 03/07/1999, 25/01/2003 - 01/05/2003, 30/05/2008 - 11/04/2009, 09/07/2009 - 31/12/2009, 19/02/2010 - 30/04/2010, 29/05/2010 - 12/02/2011, 25/05/2011 - 16/11/2011 ve 07/06/2012 - 10/10/2012 tarihleri arasında toplam 5 yıl 5 ay 23 gün çalıştığı, iş sözlemesinin davalı tarafça haklı neden olmadan fesh edildiği buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca ikramiye ve yıllık izin ücreti alacakları da olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı taraf dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.250 TL kıdem tazminatı ile 1.000 TL yıllık izin ücreti alacağı istemiştir. Yargılama sırasında ise harçsız bir ıslah dilekçesi adı altında 06/05/2014 tarihli dilekçe vererek taleplerini 1.000 TL kıdem tazminatı, 500,0 TL ihbar tazimnatı, 500,00 TL yıllık izin ücreti ve 250,00 TL ikramiye olarak açıklamıştır. Bundan sonra 30/04/2015 tarihi dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle 13.991,92 TL kıdem tazminatı, 2045,96 TL ihbar tazminatı, 2.292,22 TL yıllık izin ücreti ve 895,08 TL ikramiye alacağı istemiştir.
Mahkemece, 06/05/2014 tarihli dilekçe ile 30/04/2015 harç tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Öncelikle bu iki dilekçenin hukuki niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir.
06/05/2014 tarihli ıslah adı altında verilen dilekçe talep ayrıştırma gibi görülse de, sadece dava dilekçesinde istenilen kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarında talep azaltma, başka bir deyişle kısmi feragat sonucunu doğurmaktadır.
Başka bir deyişle davacı vekili dava dilekçesindeki kıdem tazminatı talebini 1.250,00 TL. den 1.000,00 TL. ye, 1.000,00 TL. olarak istediği yıllık izin ücreti alacağını da 500,00 TL. ye indirmiştir.
Dairemizce usul ekonomisi de dikkate alınarak aynı iş akdinden kaynaklanan ve fakat dava dilekçesinde istenilmeyen bir alacak kaleminin ıslah dilekçesi ile harcı yatırılmak kaydı ile bir nevi ek dava gibi istenebileceği kabul edilmektedir.
06/05/2014 tarihli dilekçe bu açıdan değerlendirildiğinde her hangi bir harç yatırılmadığından, dava dilekçesinde istenilmeyip, bu dilekçe ile istenilen ihbar tazminatı ile ikramiye alacağı açısından hukuki sonuç doğurmaz.
Davacı vekili 30/04/2015 tarihli talep artırım adı altında verdiği dilekçesi ile harcını da yatırmak suretiyle taleplerini artırarak 13.991,92 TL. kıdem tazminatı, 4.045,96 TL. ihbar tazminatı, 2.292,22 TL. yıllık izin ücreti ve 895,08 TL. ikramiye alacağı istemiştir.
Dava kısmi dava olduğundan, 30/04/2015 tarihli dilekçe talep artırım dilekçesi değil, ıslah dilekçesidir.
Bu dilekçe ile davacı vekili izin ücreti alacağı ile kıdem tazminatı talebi ile izin ücreti talebini artırmış, ihbar tazminatı ile ikramiye alacağını harcınıda yatırdığı bu dilekçe ile talep etmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere dava dilekçesinde istenilmeyen ihbar tazminatı ile ikramiye alacağı açısından harcı yatırılmayan 06.05.2014 tarihli dilekçenin bu iki alacak açısından hukuki değeri yoktur.
30/04/2015 tarihli dilekçe ise harç, sadece dilekçede artırıldığı belirtilerek istenilen ihbar tazminatı ile ikramiye alacağı açısından artırılan miktarlar kadar sonuç doğuracak niteliktedir.
Ayrıca, Deniz İş Kanunun" da kıdem tazminatı açısından İş Kanunundaki gibi yasadan kaynaklanan bir temerrüt hali olmadığından ve en yüksek banka mevduat faizi öngörülmediğinden, Deniz İş Kanunundan doğan alacaklara, davadan önce temerrüt yok ise dava ıslah ayırımı yapılarak yasal faiz yürütülmelidir.
Somut uyuşmazlık yukarıdaki tespit ve açıklamalara göre değerlendirildiğinde;
Mahkemece yapılacak iş,
13.991,92 TL. net kıdem tazminatının 1.000,00 TL. sinin dava tarihi olan 19/07/2013 tarihinden, 12.991,92 TL. sinin ıslah tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
2.292,22 TL. net yıllık ücretli izin alacağının 500,00 TL. sinin dava tarihi olan 19/07/2013 tarihinden, 1.792,22 TL. sinin ıslah tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
3.545,96 TL. net ihbar tazminatının ıslah tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
645,08 TL. net ikramiye alacağının ıslah tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar vermektir.
Mahkemece, harcı yatırılmayan 06/05/2014 tarihli dilekçeye dava dilekçesinde istenilmeyen alacaklar yönünden değer verilmesi ve faiz başlangıcı ve faiz türü açısından isabetsiz değerlendirme yapılması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.