Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/372
Karar No: 2020/1788
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/372 Esas 2020/1788 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/372 E.  ,  2020/1788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasındaki davadan dolayı Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2014 gün ve 2012/526 Esas - 2014/437 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 26.03.2018 gün ve 8595-8198 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları Habip’in, 338, 339 ve 284 (ifraz ile 1902, 1903, 1904, 1928, 1929 ve 1906) parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, temlik tarihinden itibaren uzunca bir zaman sonra davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Makemece temlik tarihinden 42 yıl, mirasbırakanın ölüm tarihinden 15 yıl sonra açıldığı, davanın Türk Medeni Kanunu 2. maddesi anlamında dürüst davranma ilkesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairece onanmıştır.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1900 doğumlu Habib Alkaya"nın 03.05.1997 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacılar ile birlikte dava dışı başkaca mirasçıların kaldıkları, mirasbırakan Habib"in 284, 338 ve 339 parsel sayılı taşınmazlardaki payını 04.01.1969 tarihinde yeğenleri Ali, Mehmet, Süleyman, Hasan ve Salih"e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda; mahkemece hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur.
    Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle bir araştırma yapılıp taraflarca bildirilen tüm delillerinin toplanması, mirasbırakanın gerçek iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Anılan bu husus, karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK’un 440. maddesi gereğince kabulü ile Dairenin 26.03.2018 tarih, 2015/859 Esas, 2018/8198 Karar sayılı onama ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 14.10.2014 tarih ve 2012/256 Esas 2014/437 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi