Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/735
Karar No: 2012/1212
Karar Tarihi: 06.02.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/735 Esas 2012/1212 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasında yapılan kadastro tespitine itiraz davasında, bir taşınmazın sahibi davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve taşınmazın fenni bilirkişi raporuna göre aynı ada ve parsel numarası ile davacıya ait olan bölümüne, Hazine adına tespit edilmiş olan bölümü ise orman niteliği ile tapuya tescil edilmiştir. Ancak, yapılan temyizler sonucunda Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporu ile kroki arasında çelişki bulunduğunu ve tarafların lehine usulü müktesap hak doğduğunu belirterek kararı bozmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabul kısmen reddine ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmiş olan bölümlerinin orman niteliği ile tapuya tescil edilmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 14. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesidir.
20. Hukuk Dairesi         2012/735 E.  ,  2012/1212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 133 ada 140 parsel sayılı 19777,76 m² yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine ve dava konusu taşınmazın bilirkişilerin müşterek düzenledikleri 11.07.2003 tarihli rapor ve krokisinde (A) işaretli bölümün davacı ... adına, (B) işaretli bölümün tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline dair 19.12.2003 gün 2000/302-168 sayılı kararı tarafların temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2004 gün 2004/6417-7885 sayılı kararı ile “...Hükme esas alınan 11.07.2003 tarihli kroki ile 1989 tarihli dava konusu yere ait olduğu belirtilen orman kadastro haritasının birbirine çakışmadığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen orman kadastro haritasında 122, 113, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 120 ve 121 noktaları arasının tarım arazisi olduğu ve buranın sarı renk ile boyandığı halde hükme esas alınan krokide bu alan orman olarak kabul edilmiştir. Kesinleşen orman tahdit haritasına göre taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün 122, 113 ve 114 noktalarının kuzeyinde kalan çok küçük bölümünün tarım arazisi geri kalan bölümünün ise ormanlık alan içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda bilirkişilerin raporları ile kroki arasında çelişki bulunduğu açıktır.” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabul kısmen reddine ve fenni bilirkişi .."ın 14.06.2007 havale tarihli raporunda (A) işaretli 2533,01 m²  yüzölçümlü alan ve (B) işaretli 5443,56 m² yüzölçümlü alan ile (C) işaretli 1152,65 m² yüzölçümlü taşınmazların aynı parsel numarası ile davacı ..., (E) işaretli 6834,83 m² yüzölçümlü taşınmazın ayrı bir parsel numarası ile davacı ..., (D) işaretli 2778,13 m² yüzölçümlü alanın ayrı parsel numarası ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline dair verilen 17.08.2007 gün 2004/305-181 sayılı karar, Hazinenin temyizi üzerine 16. Hukuk Dairesinin 28.02.2008 gün 2008/316-1141 sayılı kararı ile “...Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. Bozma ilamına uyulmakla bozma ilamında değinilen hususlarda taraflar lehine usulü müktesap hak doğmuş bulunmaktadır. Bu nedenle, bozmada belirtilen hususların eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.  Mahkemece bozmadan sonra yapılan keşifte dinlenen orman ve fen bilirkişilerinin birlikte ve bağımsız düzenlediği 03.10.2006 tarihli raporda orman kadastro haritasındaki koordinat değerlerine göre taşınmazın krokide A:2533,01 ve B:16092,10 metrekaresinin orman alanı içerisinde, C:1152,65 metrekaresinin  orman sınırları dışında (ziraat alanı) kaldığı, orman kadastro tutanaklarına göre ise taşınmazın tamamının orman sınırları
    dışında kaldığını bildirmektedir. Orman bilirkişisinin raporu kendi içinde çelişkili olup hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.” denilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabul kısmen reddine ve dava konusu taşınmazın bilirkişilerin rapor ve krokisinde (A) işaretli 14225,54 m² yüzölçümlü bölümünün davacı ..., (B) işaretli 5367,54 m² ve (C) işaretli 188,89 m² yüzölçümlü bölümlerinin aynı adada son parsel numarasında orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 6831 sayılı Yasaya göre 1985 yılında yapılıp 1989 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve özellikle  uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden  olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla  taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiği, tescil kararı verilen taşınmaz bölümlerin dava konusu taşınmazın yüzölçümünden fazla olduğu, ancak bu durumun hesaplama hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından H.Y.U.Y.nun 80. (6100 sayılı H.M.K."nın 183) maddesi gereğince her zaman düzeltilebileceği gözönüne alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 06/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi