4. Hukuk Dairesi 2018/3696 E. , 2019/2812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/06/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2014 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 14/05/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı kurum vekili Avukat . .. Aydın geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dahili davalı olarak belirtilen ...’nın temyiz incelenmesinde;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıların ... ilçesi Devlet Hastanesinde hastane başhekimi, hastane müdürü ve başhemşire olduklarını, hastanedeki temizlik işlerinin ihale suretiyle temizlik şirketlerine verildiğini, temizlik şirketinin işçilerinin işten çıkarılması üzerine işçilerin müvekkili aleyhine İş Mahkemesinde işe iade ve feshin geçersizliğine ilişkin dava açtıklarını, davaların kabulüne karar verildiğini ve kararların kesinleştiği, dava dışı işçilere alacak ödendiğini, kamu zararının oluştuğunu belirterek, uğranılan kamu zararının rücuen tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar ve dahili davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Tarafta iradî değişiklik başlıklı 124. maddesi; ""(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını
aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder."" şeklindedir.
Dava dosyasının incelenmesinde; dava dilekçesinde, davalıların ... ilçesi Devlet Hastanesinin eski yönetimi oldukları, hastanedeki temizlik işlerinin ihale suretiyle temizlik şirketlerine verildiği, temizlik şirketinin işçilerinin işten çıkarılmaları üzerine
işçilerin müvekkili aleyhine İş Mahkemesinde feshin geçersizliği ve işe iade davası açtıkları, davaların kabulüne karar verildiği ve kararların kesinleştiği, davacı idarenin ödediği tazminatı davalılardan rücuen talep ettiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda uğranılan zarara hastanenin eski yönetimi ile yeni yönetiminin sebebiyet verdiğinin belirtildiği, bunun üzerine mahkemece yeni yönetimin de davaya dahil edildiği ve bilirkişi raporları benimsenerek davalılar ile dahili davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının benimsendiği anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında, dahili davalı ...’ya dava dilekçesi tebliğ edilmiş ve dahili davalı sıfatıyla hakkında hüküm kurulmuştur. Kural olarak, davada taraf değiştirilemez ve dahili dava yoluyla taraf olmayan hakkında hüküm kurulamaz. İlke ve istisnaları yukarıda anılan HMK"nın 124. maddesinde düzenlenmiştir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Fakat dava konusu olayda, ...’nın dava dilekçesinde gösterilmemesi kabul edilebilir bir yanılgı olarak benimsenmesi doğru değildir.
Mahkemece, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen ...’nın davaya dahil edilerek hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş ve kararın anılan dahili davalı ... yönünden bozulması gerekmiştir.
2- Davalılar ..., ..., ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda; ... ilçesi Devlet Hastanesinde temizlik işlerinin ihale suretiyle temizlik şirketlerine verildiği, temizlik şirketi işçilerinin işten çıkarılmaları üzerine davacı idare aleyhine İş Mahkemesinde feshin geçersizliği ve işe iade davaları açtıkları, davaların kabulüne karar verildiği ve kararların kesinleştiği, buna rağmen işe iadesine karar verilen işçilerin hastanenin yeni yönetimi tarafından işe başlatılmadıkları, bunun üzerine işçilerin İş Mahkemelerinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca davalılar aleyhine tazminat davası açtıkları, davaların kabul edildiği ve kesinleştiği, davacı idarenin mahkeme kararlarına binaen tazminat ödediği ve ödediği tazminatı davalılardan rücuen talep ettiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davacı idarenin ödediği tazminatın kaynağının işe iadesine karar verilen işçilerin işe başlatılmamaları olduğu ve bu duruma yeni idarecilerinin sebebiyet verdiği anlaşılmakla, hastanenin önceki yöneticileri olan davalılar Kadir Server, ..., ... yönünden istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı gerekçeyle anılan davalılar yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) nolu bentte açıklanana nedenlerle dahili davalı ... yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ...., A... yararına BOZULMASINA; bozma
nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalılardan ve dahili davalı ..."dan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 14/05/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
HMK"nın 124/3 maddesinde maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kurallarına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceği, 124/4. maddesinde ise dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa yine karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliği talebinin kabul edilebileceği düşünlenmesi mevcuttur.
Somut olayda, davalı olarak ... Devlet Hastanesi eski yöneticilerinin gösterdiği, hastanedeki temizlik işlerinin ihale suretiyle temizlik şirketlerine verildiği, şirketin işçileri işten çıkarmaları üzerine, işçilerin davacı kurum aleyhine iş mahkemesinde feshin geçersizliği ve işe iade davası açtıkları, davanın kabulüne karar verildiği ve davacı kurumun ödemek zorunda kaldığı tazminatı hastanenin eski yöneticilerinden talep ettiği, yargılama sırasında yeni yöneticilerin de davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı kurum hastanenin eski yöneticileri hakkında eldeki rücuen tazminat davasını açmış, alınan bilirkişi raporunda yeni yöneticilerin de sorumlu olduğu belirtildiğinden, yeni yönetici ... de davaya dahil etmiştir. Davada davalı olarak aynı hastanenin eski yöneticileri mi, yeni yöneticileri mi, yoksa her ikisinin birden taraf gösterileceği tartışma konusudur. Davacı ilk başta bunlardan bir kısmının sorumlu olduğunu düşünerek dava açmış, sonradan diğerlerinin de sorumlu olacağı anlaşılmış ve HMK"nın 124. maddesine göre bu kişileri de davaya dahil etmiştir. Burada HMK"nın 124/4. maddesinde belirtilen tarafın eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı açıktır. İdaredeki devamlılık esası gereği yeni yöneticilerin de sorumlu olacağı bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre, bu kişilerin davaya dahil edilmelerinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ayrıca HMK"nın 124. Maddesinin tamda bu gibi durumlarda taraf değişikliğine cevaz verdiği ve usul ekonomisi bakımından yararlı olacağı düşüncesiyle bozma kararının 1 nolu bendindeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 14/05/2019