Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4047
Karar No: 2020/4907
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/4047 Esas 2020/4907 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2016/4047 E.  ,  2020/4907 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (değişik tarihlerde birden fazla), şantaj, kasten yaralama, tehdit
    HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet, diğer atılı suçlardan beraat

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında şantaj, kasten yaralama, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Olay tarihi dönemde on beş-on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen şantaj, kasten yaralama, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının 5237 sayılı TCK"nın 107/2, 86/2, 106/1, 109/1-3f-5. maddelerinde düzenlenip öngörülen cezaların üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 ay ve 10 yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve beraat eden suça sürüklenen çocuğun mahkeme sorgusunun yapıldığı 07.07.2009 ile inceleme günü arasında bu sürelerin geçtiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında müsnet suçlardan görülen kamu davalarının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
    Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma, adli raporlar ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk kez on beş yaşından küçük olduğu dönemde cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen neden olmaksızın suça sürüklenen çocukla anal yoldan cinsel ilişkiye giren mağdurenin on beş yaşını bitirdikten sonraki dönemde de aynı şekilde birden fazla ilişkide bulunduğunun anlaşılması karşısında, mevcut haliyle suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin arada herhangi bir hukuki veya fiili kesinti olmaksızın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde birden fazla tekrarlanmasından dolayı zincirleme şekilde gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.05.2013 gün ve 2012/13-1543 Esas, 2013/257 Karar sayılı ilamının göz önüne alınması gerektiği, anılan kararda yer alan “..5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde yer alan ‘Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir’ şeklindeki düzenleme nazara alındığında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması, bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir. Buna göre zincirleme suçta sanığın yararına olacak şekilde, her bir suçtan ayrı ayrı ceza tayini yerine bu suçların sonuç ceza miktarı itibarıyla en ağırından belirlenecek cezada eylemlerin zincirleme şekilde gerçekleşmesi nedeniyle 43. maddede belirtilen oranlar dahilinde arttırım yapılmaktadır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri aynı suç sayılır. Burada sanığın işlediği suçlardan bir kısmı suçun basit, bir kısmı da nitelikli hali ise ve nitelikli hal daha fazla ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hal ise ceza bunun üzerinden belirlenmeli, ancak nitelikli hal suçun basit şekline göre daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hal ise ceza suçun basit şekli üzerinden belirlenmelidir. Yine suçlardan birisinin tamamlanıp, diğerinin teşebbüs aşamasında kalması durumunda şayet suçlar aynı nitelikte ise tamamlanmış suçtan hüküm kurulmalıdır. Tamamlanmış olan eylem suçun basit halini, teşebbüs aşamasında kalmış eylem ise suçun nitelikli halini oluşturuyorsa, bu durumda her bir suç için o suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanun maddesindeki cezaların tatbiki suretiyle ayrı ayrı uygulama yapılarak sonucuna göre hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyor ise o suç üzerinden zincirleme suç hükümleri uygulanmalıdır. Bununla birlikte zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilecek ceza, miktar itibarıyla teselsülü oluşturan her bir suç için müstakil olarak belirlenen cezaların en ağırından az ve cezaların toplamlarından fazla olmamalıdır” şeklindeki tespitler göz önüne alındığında mahkemece, suça sürüklenen çocuğun on beş yaşından küçük olduğu dönemde mağdureyle bir kez cinsel ilişkiye girmesi eyleminin TCK’nın 103/2. maddesinde yer alan çocuğun nitelikli cinsel istismarı,büyük olduğu dönemdeki birden fazla cinsel ilişkide bulunması eylemlerinin ise aynı Kanunun 104/1, 43/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde ... olmayanla cinsel ilişki suçlarını oluşturup, her iki suçun kendi arasında teselsül ettiği de nazara alınarak eylemlerin bütün halinde zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturacağı kabul edilip, belirlenen son ilişkinin yaşandığı gün suç tarihi sayılarak buna göre zamanaşımı süresi de hesaplanmak suretiyle hüküm kurulurken mağdurenin on beş yaşından büyük olduğu dönemde birden fazla cinsel ilişkinin gerçekleşmesi nedeniyle 103/2. madde ile belirlenen temel cezaya zincirleme suçun düzenlendiği 43/1. maddesine göre eklenmesi gereken miktarın TCK’nın 104/1, 43/1. maddelerinin tatbikiyle bulunacak ceza miktarını da geçemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Kabule göre de;
    Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda mağdurenin on beş yaşından küçük olduğunu bilmediği yönündeki savunması ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi