MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kira parasının aylık 500 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; dava konusu işyerinin aylık kira parasının tespiti istenmiş ancak hangi döneme ilişkin kira parasının tespitinin istendiği dava dilekçesinde belirtilmemiş, mahkemece davalının, davacının kiracısı olduğu, kira sözleşmesinin eski olması, enflasyon ve emsal kira bedelleri ile “hak ve nesafet” uygulamasına göre (taleple bağlı kalınarak) aylık 500,00 TL kira parasına hükmedilmiş, tespit edilen kira parasının başlangıç tarihinin dava tarihi olan 11.02.2011 tarihi olarak esas alınmasına dair karar verilmiştir.Davacı, davalının söz konusu taşınmazda eski kiracı olduğunu iddia etmiş ve buna göre kira parasının tespitini istemiş ise de, davalı ile aralarında yaptıkları kira sözleşmesinin başlangıç tarihi hakkında dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Ayrıca davalı, davacı ile aralarında 28.06.2009 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını iddia etmektedir. Mahkemece dinlenen tanıklar da davacı ile davalı arasındaki kira ilişkisinin 2009 yılında başladığını, davalının kiralananda 2 yıldır kiracı olduğunu beyan etmişlerdir. Kural olarak, tarafların her türlü etken dışında ve serbest iradeleriyle yaptıkları kira sözleşmesinde belirledikleri kira parasının aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça o dönemin olağan rayicine uygun olduğu kabul edilmelidir.Şartlar değişmediği, kiralanan ve çevresinde olumlu değişme ve gelişme veya özel nedenler bulunmadığı sürece yeni dönem kira parası; "TEFE’nin (%65 ile sınırlı) artış oranında sözleşme süresi bitimini takip eden üç dönem ard arda arttırım” esas alınarak, daha sonraki dönem ise “hak ve nesafet” ilkesi gözetilerek tespit edilir.Mahkemece, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2009 tarihinden daha eskiye dayalı olup olmadığı araştırılmak suretiyle, davalının eski kiracılığı sözkonusu ise şimdiki gibi hak ve nesafet ilkesi uygulanarak, aksi taktirde endeks uygulamasına göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmaksızın karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 12.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.