Esas No: 2019/1525
Karar No: 2021/1238
Karar Tarihi: 03.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1525 Esas 2021/1238 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2019
NUMARASI ...
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı ... A.Ş.’nin (...’ın), ...’nun 02.04.2004 tarihli ve .... sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından ...’a ait dağıtım sisteminin 20 farklı dağıtım bölgesine ayrılarak her bir dağıtım bölgesi için ayrı bir anonim şirket kurulduğu, özelleştirme işlemlerinin bir basamağı olarak davalı ... mülkiyetindeki dağıtım sisteminin işletme hakkını her bir dağıtım bölgesi için ayrı kurulan şirketlere “... Sözleşmesi” ile devrettiği, bu kapsamda davacı şirket ile davalı arasında 24.07.2006 tarihli ... Sözleşmesi imzalandığı, davacı şirketin bölgesinde daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım faaliyetleri ..... imzalanmasından bu yana davacı şirket tarafından yerine getirildiği, özelleştirme sürecinin, ...... Sayılı Kararı uyarınca, 30.09.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi ile davacı şirketin faaliyet bölgesine dair bütün hisseleri satın alması ile sonuçlandığı, davalı şirket ile imzalanan 24.07.2016 tarihli ... Sözleşmesinin(İHDS) 7nci maddesi ve alt bentlerinde “Üçüncü Kişilerin İddiaları” başlığı altında düzenleme yapıldığı, dağıtım faaliyetlerinin davalı ... tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen olay nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasıyla açılmış olan dava sonucu verilen kararın kesinleştiğini, mahkemece hükmedilen bedelin müvekkili şirket tarafından Ankara 18. İcra Müdürlüğünün....sayılı dosyasına ödendiğini, İHDS gereğince davalının bu miktardan sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 104.477,06-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Davalı tarafça Mahkemeye sunulan dilekçelerde özetle; davanın rücu talebine ilişkin olduğu, Borçlar Kanununun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımının 2 yıllık süreye tabi olduğu, ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı tarafin, özelleştirilme öncesinde hazırlanan devre esas bilançolardan bahsetmediği, sadece ... Sözleşmesinin davaya dayanak ettiğini, ... Sözleşmesinin tek basma davada esas alınmasının mümkün olmadığı, ... ve dağıtım şirketleri arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakki Devir Sözleşmesi imzalanmadan önceki ve sonraki sürecin özelleştirmeyi düzenleyen yasal çerçeve içinde özelleştirme İdaresi Başkanlığının talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiği, dolayısıyla özelleştirmeye ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü olan ...'m 24.07.2006 tarihinde Şirketlerle imzalamış olduğu İşletme Hakkı Sözleşmesi, İhale Şartnamesi, Hisse Devir Sözleşmesi ve ... Sözleşmesi öncesi dönemin bütünlük arz ettiği, her üç doküman hükümlerinin birlikte yorumlanması gerektiği, Dağıtım Şirketlerinin özelleştirilmelerine ilişkin uygulamalarda Hisse Satış Sözleşmesinin imzalanması ile hisseleri el değiştirerek özel sektöre devredilen Şirketin tüzel kişiliği, haklan, borçlan ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadığı, Şirketin hisse devri öncesi ve sonrasına ilişkin sorumluluklarının aynen devam ettiği, özelleştirme işlemlerine ilişkin düzenlemeler gereği Şirketin tüzel kişiliğinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisse devri yapılmakta olduğundan ... Sözleşmesi, İhale Şartnamesi ve Hisse Devri Sözleşmesi hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı Şirketin de dahil olduğu 20 şirketin, Türkiye' deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkili ...’a ait olmakla birlikte müvekkili ...’tan ayn birer tüzelkişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacının elektrik dağıtım lisansına sahip olan, ... Genel Müdürlüğünden ayrı tüzelkişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, ... ve dağıtım şirketleri arasında, dolayısıyla da davacı şirketle 24.07.2006 tarihinde ... Sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından söz konusu davanın hiçbir aşamada müvekkiline bildirilmediğini, icra dosyasına ilişkin de bildirimde bulunulmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, rücuya konu davanın ... sözleşmesinin akdedilmesinden önceki bir tarihte meydana geldiği, davaya konu ödemenin .. tarihinde yapıldığı, taraflar arasında yapılan ... Sözleşmesi, davalı tarafın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen iş ve işlemler nedeni ile dava dışı üçüncü kişi tarafından açılan ve kesinleşen mahkeme kararı, icrada yapılan ödeme ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında yapılan sözleşme 7.4 uyarınca ...'ın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen eylemler ve hukuki işlemlerden dolayı, davalı tarafın sorumlu olduğu, ayrıca rücuya esas dosyadaki uyuşmazlık mülkiyete dayanmadığından davacının sözleşmenin 7.2 maddesi gereğince ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle ödediği tüm bedeli talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne, 104.477,06 TL'nin ödeme tarihi olan 05.03.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvurusuna karşı vermiş olduğu cevap ve istinaf dilekçesinde özetle;
Hükmedilen alacak miktarı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince 11.108,16 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 7.134,78 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğunu, Avukatlık Ücret Tarifesinin 3. Kısmındaki kademeli ücret çizelgesinde ilk 35.000 TL için %12, sonra gelen 45.000 TL için %11, sonra gelen 80.000,00TL için ise %8 oranında vekalet ücreti ödeneceği düzenlendiğini, bu nedenle, kabul edilen 104.477,06 TL'lik asıl alacağa ilişkin hükmedilen vekalet ücretinin 11.108,16 TL olması gerekirken, kararda 7.134,78 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup kararın bu yönüyle kaldırılması gerektiğini, davalı vekilinin istinaf taleplerinin ise isabetli olmadığını belirterek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, talepleri doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davacı şirket tarafından yapılan mahsubun dikkate alınmadığını, dava dışı işçinin üçüncü kişi olmadığını, bu nedenle alacağın İHDS kapsamında kalmadığını, İHDS, ihale şartnamesi ve hisse devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, rücuya esas davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının dayanak davadaki ödemeleri yasal faiz üzerinden yaptığını, müvekkili aleyhine hükmedilen harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinde hata bulunduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
... Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatı ile).... Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacıs....., 2004 yılında meydana gelen iş kazası sonucu tazminat talepli açılan davada davanın kısmen kabulüne verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Ankara 18.İcra Müdürlüğünün 2010/13964 sayılı takip dosyası ile; alacaklı...... tarafından icra dosyasına 05/03/2012 tarihinde 99.657,06 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli ... Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun ...'a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının ... olduğu hükme bağlanmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı ...'ın tazminat talebi ile ... ... aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı ... A.Ş. aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının 05/03/2012 tarihinde 99.657,06 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme ... Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan ... Asliye Hukuk Mahkemesin (İş Mahkemesi sıfatı ile) deki davanın davacısı ve bu davacı tarafından ödeme yapılan işçi de bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Ancak, davacı tarafça vekalet ücreti mahsup edilerek hak sahibi dava dışı kişiye ödeme yapıldığı, yapılan ödemeden ötürü davacı şirketin mal varlığında önemli bir azalmanın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29/05/2015 tarih .... sayılı kararı uyarınca da vekalet ücreti davacının rücuya esas davadaki borcu sebebiyle takas ve mahsup edilemeyecektir. Hal böyle olunca rücuya esas davada davacı lehine hüküm altına alınan vekalet ücretinin davacı tarafından icra dosyalarına ödenen bedel olarak nitelendirilemeyeceğinden, davacı tarafın dayanak ilamdaki hak sahibi üçüncü şahsın alacağından mahsup ettiği lehine takdir edilen vekalet ücretini davalı ...'dan istenmesi mümkün değildir. Açıklanan bu nedenle davalı vekilinin bu husustaki istinaf sebebinin kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin davacının rücuya esas ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatı ile)'nin ilamı ile lehine hüküm altına alınan ve karşı taraftan mahsup ettiği 4.820,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınan rücuen alacak miktarından mahsubu ile davacı tarafından icra takip dosyasına ödenen 99.657,06 TL üzerinden davanın kısmen kabulü ile bu miktara ödeme tarihi 28.02.2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan ... Sözleşmesi'ne dayandığına göre işbu sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sy. BK'nın 125. (TBK'nın 146. maddesindeki) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin davacının ödeme yaptığı 27.04.2011 tarihi itibarıyla dolmadığı anlaşılmış olmakla davalı vekilinin zamanaşımı define itibar edilmemiştir.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...... Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak ... Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında ... Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; istinaf karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre kabul edilen 99.957,06 TL üzerinden davacı yararına 13.417,42 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de, davacı yan katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, AAÜT'nin 3.kısmındaki kademeli ücret çizelgesinde ilk 35.000,00 TL için %12, sonra gelen 45.000,00 TL için %11, sonra gelen 80.000,00 TL için ise %8 oranlar ve 11.108,16 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki beyanları da gözetilerek davacı yanın beyanları da dikkate alındığında vekalet ücretinin 11.108,16 TL'yi geçemeyeceğinden 11.108,16 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 7.134,78 TL'ye hükmedilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülerek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, 11.108,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31/05/2019 tarih ve.... Karar sayılı kararının HMK'nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 99.657,06-TL'nin ödeme tarihi olan 05.03.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 6.807,57 TL harçtan peşin alınan 1.784,21-TL harç ile bakiye karar harcı olarak yatırılan 5.352,63 TL harcın düşümü ile fazla alınan 329,27 TL harcın karar kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Peşin alınan 1.454,94 TL (1.784,21-TL harçtan 329,27 TL fazla alınan harcın düşümü ile), 29,20 TL başvurma harcı ile 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.488,44 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının peşin ödediği 137,50 TL posta ve tebligat gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 2.137,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 2.038,89 TL'lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan ve takdir edilen 11.108,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
9-HMK'nın 333.maddesi gereğnince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
C) 1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davacıya iadesine,
2-Davalı tarafından yatırılan 1.828,10 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile dosya gönderim masrafı 32,50 TL olmak üzere 153,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/11/2021
...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.