Esas No: 2019/1570
Karar No: 2021/1241
Karar Tarihi: 03.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1570 Esas 2021/1241 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ... 8. ASLİYE ... MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI ...
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021
Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... ... Ltd. Şti.'nden olan alacağın tahsili için Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esasına kayıtla dava açıldığını,... Karar sayılı kararla davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Ankara 25. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasına takibe konu edildiğini, takip sırasında şirketin resen sicilden silindiğinin anlaşıldığını iddia ederek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmalara gelmediği gibi beyanda da bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı ... ... Ltd. Şti.'nin 23/10/2014 tarihinde geçici 7. maddesi uyarınca resen ... sicil kaydının silindiği, davacı tarafça ihyası istenilen şirketin borçlusu olduğu icra takibi bulunduğu, borcun dayanağının silinmeden önceye ilişkin olduğu, böylece davacının alacaklısı olduğu icra takibi varken şirketin ... sicil kaydının silinmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, Ankara ....sicil nosunda kayıtlı ... ... Ltd. Şti.'nin ihyasına, davalı ... ..... Memurluğu davanın niteliği gereği davada yasal hasım olduğu, sicilden resen silinen şirketin alacak veya borcu olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı gerekçesiyle yargılama gideri ve davacı vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması kısmının bozulması ile ilk derece mahkemesi kararının bozularak yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ihyası istenen ... ... Limited Şirketinin 6102 sayılı kanunun geçici 7.maddesi hükümlerince düzenlenmiş 03/07/2014 tarihli ihtar ve 07/07/2014 tarihli ...... sayılı...... yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığını, 23/10/2014 tarihinde ... sicilinden re'sen silindiğinin tescil edildiğini ve ...... 27/10/2014 tarihinde ilan edildiğini, şirket tüzel kişiliğinin ... sicilden silinmesi işleminin müdürlüklerince usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin davalarının alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığından ... sicil müdürlüğünün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, öte yandan davacının ihya talebi şirketin aktif ticarete dönmesi amaçlı olmayıp, devam eden davada usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanması amaçlı olduğunu, tamamlanmamış tasfiye işleri bakımından şirket tüzel kişiliğinin canlandırılması ek tasfiye niteliğinde olup, ek tasfiye TTK 547.maddesinde düzenlendiğini, anılan maddenin ikinci fıkrasında mahkemenin ek tasfiye isteminin yerinde olduğuna kanaat getirmesi durumunda, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar vermekle birlikte, bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettireceği hükme bağlandığını, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının ise usul ve yasaya uygun olduğunu, itirazlarının bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının ek tasfiye ve tasfiye memuru atanmaması bakımından kaldırılmasını, TTK 547.maddesi hükmünce ek tasfiye memuru atanmasına, müdürlükleri yasal hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti- yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ... ... Ltd. Şti.'nin ihyası isteğine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava dışı ... ... Ltd. Şti.'nin ... sicil özetinin incelenmesinde ; şirketin ... ........ adresinde faaliyet göstermek üzere 253515 sicil numarası ile ... siciline kayıtlı olduğu, şirketin TTK geçici 7. maddesi uyarınca ... sicil müdürlüğü tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07/07/2014 tarih ..... sayılı Türkiye ... Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana karşın süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından 23/10/2014 tarihinde ... sicilinden resen silindiğinin tescil edildiği görülmüştür.
Ankara 25. İcra Müdürlüğü'nün ....sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; alacaklı ... tarafından borçlu ... ... Ltd. Şti.'ne karşı Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin...esas 07/12/2011 tarihli ilamına dayalı olarak ferileriyle birlikte toplam 4.675,95 tl alacağın tahsili isteğiyle 03/03/2015 tarihinde ilamlı takibe geçildiği, ... ... Ltd. Şti.'ne çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, ... ... Ltd. Şti.'nin 23/10/2014 tarihinde geçici 7. maddesi uyarınca resen ... sicil kaydının silindiği, davacı tarafça ihyası istenilen şirketin borçlusu olduğu icra takibi bulunduğu, borcun dayanağının silinmeden önceye ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen ...ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk ... Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK'nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ... sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; ... sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ... sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye ... Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ... sicilinden re'sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ... sicilinden re'sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının "a" bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ... sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye ... Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ... sicilinden re'sen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin ... Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirketin yanı sıra şirketin yetkisine tebliğ edilmeksizin doğrudan ... Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır.
Öte yandan 5174 Sayılı ... Kanunun 10/3. maddesinde; "Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ... sicil kaydının re'sen silinmesi için ... sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.
30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan " Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş ...ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve ....Silinmesine İlişkin" Tebliğ'in 1. maddesinin "d" bendinde; "18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı ... Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler." ifadesi ile kanunda olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir.
6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde; "01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen ...ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ... sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır" denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesi TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu maddede belirtilen sınırlı hallere mühhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki (numerus clausus) bu haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu göz önüne alındığında anılan maddeki sayılan hallerin tadadi olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumda bulunulamayacağı açıktır. Kanunun istisnai tasfiye usulüne (geçici 7. Maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Hukuk Genel Kurulu'nun 14/06/2017 tarih ve .... karar sayılı kararında; "...Diğer taraftan normlar hiyerarşisi dikkate alındığında daha alt basamakta yer alan ve tamamen idarenin düzenleyici tasarrufu niteliğinde olan yönetmelikle, daha üst basamakta bulunan ve yasama organı tarafından objektif, soyut ve genel nitelikte bir yasama tasarrufu niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun genel teorisine de aykırıdır" denilmek sureti ile yönetmeliğin kanunla çelişen hükümlerinin değil kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Özetle ikincil düzenlemeler dayandıkları kanun maddelerine aykırı olamaz ve çelişen hallerde ikincil düzenleme hükümleri dikkate alınmaz ve kanun hükümleri uygulanır.
Doktrinde de bu çelişkiye dikkat çekilerek tebliğdeki düzenlemenin kanuni dayanağının bulunmadığı ve kanundaki sayımın sınırlı olduğu vurgulanmıştır. (Murat Kaderoğlu Anonim Şirketlerin İnfisahı, sayfa 350-351, dipnot 251 atfı Çalışkan s. 200; Şengül Al Kılıç, Anonim Şirketlerde Tasfiyeden Dönme, sayfa 168 dipnot 418-aynı yöndeki atıf Karaman Coşgun s.316)
Davalı ... Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırıdır (Emsal: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/03/2019 tarih ve .... Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/09/2018 tarih ve 2018/2834 Esas 2018/5605 Karar).
TTK'nın geçici 7/4. maddesine göre; a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ... sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Ne var ki getirtilen ... sicil kayıtlarına göre yapılan işlemler geçici 7. maddenin 4/a fıkrasındaki usule göre de yerine getirilmemiş, silinme işlemi nedeniyle şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar gönderilmediği gibi, davalı ... sicil müdürlüğünce ihyası istenilen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilme sebebiyle silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi usul ve yasaya aykırıdır. O halde ihyası istenen şirketin terkininde davalı sicil kusurlu olup işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı sicil aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklandığı üzere esasen ihyası istenen şirketin sicilden terkin koşulları oluşmadığı halde TTK'nın 7. maddesine aykırı olarak dosyada yer alan ... sicili kayıtlarına göre ihyası istenen şirket halen faal iken davalı sicil terkin işlemini gerçekleştirmiş olduğundan, ilk derece mahkemesince şirkete tasfiye memuru atanmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin şirketin ek tasfiyesine ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atanması gerektiğine ilişkin istinaf sebebine itibar edilmemiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Tüm bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A) 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye ... Mahkemesi'nin 25/10/2017 tarih ve .......Karar sayılı kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
...... sicil numarasında kayıtlı ... ... Ltd. Şti.'nin ihyasına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL'nin mahsubu ile kalan 27,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir yazılmasına,
4-Peşin alınan 31,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yapmış olduğu 36,60 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 82,43 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 244,53 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 03/11/2021
Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi -...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.